Akçaabat Parkı, Trabzon’un değil, Türkiye’nin en güzel parklarından biri, denizin, insan eli değmiş yeşili ve Trabzon’un en gözde lokantaları, çay bahçeleri, yürüyüş parkurları ile insana rahatlık veren bir yapısı var. Biraz huzur, biraz sükûnet isteyen kişilerin Akçaabat Parkı’nda, ağaçların altında oturup iki bardak demli çayını denizin maviliği ile birlikte içine çekmesi, dostları ile iki cümlelik kelam yapması, günün tüm yorgunluğunu almaya ve insanı rahatlatmaya birebir.


Fakat ramazanda iftardan sonra bu parkın havası bozulmakta, canlı müzik adı altında hoparlörden yansıyan ve insanın beynini zonklatan müzik, ramazanın ve o parkın tüm güzelliğini almakta, kişiyi o meydandan kaçırmak için yeterli olmaktadır.


Biraz parası olanların lokantanın açık alanına girip canlı müzik türüne göre dans edip göbek attığı, çoğu kişinin içeri gir(e)meyerek bahçe karşısındaki setin üzerinde oturup oluşturdukları görüntü ve gürültü kirliği Akçaabat Parkı’na yakışmamaktadır.


Müzik yapmak ve dinlemek tüm insanlığın ortak paydasıdır. Müzik,  kültürü taşıyan ve canlı tutan yegâne unsurdur.


Müzik bazen politik görüşlerin dışa vurulduğu, bazen dini amaçlar için ilahi varlığa adanan ruhun yansıması, bazen de egemen siyasi düşünceye ve kültüre isyan eden protest bir davranışın sese vuran dalgasıdır. Bazen de masum bir şekilde eğlenmek, duyguları boşaltmak, rahatlamak için dinlenilen sade ruh hâlidir.


 Her müziğin kendine ait ritmi, ezgisi ve sınırları vardır. Çoğu zaman psikolojik sorunları halleden, hastalara şifa veren, ruhu rahatlatan, insana yaşama sevinci veren özellikleri içerir. Ama hoparlörü sonuna kadar açarak müziğin doğal yapısını değiştirip etrafı çıldırtma amaçlanırsa bu tavır başta müziği söyleyen arkadaşlara olmak üzere, tüm çevreye büyük saygısızlıktır. İnsan kulağı 50-60 desibel civarındaki sesleri duymaya alışkındır. Siz bunu bir anda 200- 300 desibele çıkarırsanız bu müziğin ruhuna ters düşmektedir.


Yapılan araştırmalarda yüksek sesle müzik dinlemenin akciğerlere zarar verdiği saptanmış, yine başka bir araştırmada sessiz sakin bir ortamda ilaç alan farelerin beyin fonksiyonlarının, gürültüye maruz kalan farelerin beyin fonksiyonlarından beş kat daha sağlıklı işlediği görülmüştür. Belirli süre yüksek sesli ortamlarda kalanlarda duyma bozukluğunu oluştuğu herkes tarafından bilinmektedir.


Elbette orada musiki icra eden arkadaşların musiki kabiliyetlerine bir şey söylemiyoruz, bizim şikâyetimiz sesin çok yüksek derecede hoparlörden verilerek güzelim Akçaabat Parkı’nın havasının bozulmasıdır.


Unutulamamalıdır ki o parkta eğlenmek isteyenler kadar, dinlenmek isteyenlerin de hakkı vardır.