karadeniz zor tutuyor kendisini

hani bıraksan zencirlerinden* boşalacakmış gibi

*

en bıçkın küfürlerin savrulduğu günlerden geliyoruz

arnavuttaşı döşeli çiftehamam sokağının iç avlusunda

iç içe geçmiş mika toplara

iki tepik vurmaktan geliyoruz

ayten teyze

bakkala gönderecek bizi birazdan

unlu kurabiye verecektir bize akşama doğru

kim bilir belki de evinin arka bahçesinden kofle toplayıp

tabakhanedeki dericiye satarak aldığımız parayla tütün ve şarap alır içeriz

*

eski vilayetin karşısındaki aralığın ucunda 'şansınısına' tezgâhını kurar cep harçlığımızı çıkartırız

o da olmazsa limonata simit satarız ayakkabı boyarız

*

bu kentin aşığıyız biz her şeye rağmen geçmişten günümüze hiçbir şeyi kalmasa da

daracık sokakları ortadan kalksa da

kesme taş yarı kargir evleri denize dolgu olsa da

güzide sokak adları ortadan kaldırılmış olsa da

kokumuz karışmış kadim kentin küflerine

ilk sevdayı onunla yaşamışız

adını alan takımımız başımızı dik tutup

geçmişte nice başarılara imza atmıştır

*

ve ne de olsa

göbek bağımız kesilip toprağa karıldığı ilk gün ki gibi heyecanımız

bizi anlatacak menkıbe de kalmayacak olsa da bir zaman sonra

yazdığımız ya da yazılanlar anlatacak bizi geleceğe

lime lime efil efil

yaşadık be!

..

saray sineması aralığı

uzunsokak