Maç kadroları düştüğünde, çok cesurca yapılmış tercihler diye düşünenlerin fazlaca olduğu bir 11 ile sahadaydık. Fatih TEKKE, iki 6 numara ile izlemeye alıştığımız takımda, ikili bozarak Folcarelli'yi 6 oynatıp, Ozan'ı 8, Dragus'u da 10 gibi konumlandırmıştı. Süre bulamamış Folcarelli tek bırakıp, oyunun iki yönünü oynayabilir mi tereddütü taşıdığımız Ozan'ı ve önünde Dragus'u kullanmaya çalışmak yetmezmiş gibi, oyunun savunma bölümünde katkı alamayacağın Nwakame ile başlamak, cesurca oyun için yeterliydi bence.
Fatih hoca; "Ben, goller atmadan kazanamam" düşüncesinden devam etti. Plan tutarsa faklı bir galibiyet gelir. Aksi durumda, rakibin atletik oyuncularıyla sorun yaşamaya gebe olabilecek bir oyun başlangıcı oldu.
Özellikle ilk 45 dakikalık oyunda, pas trafiği ile rakip alana yerleşip, topu orada tutmayı hedeflediğimiz müsabakada, plan tam anlamıyla tuttu diyebilirim. Bu planla rakibi kalemizden uzak tutmayı başardığımız gibi, rakip kalede çok net pozisyonlar üretmeyi de becerdik.

Her maç 1-2 oyuncu dışında  eleştiri bombardımanına maruz kalan Trabzonspor'da, Zubkov, Mustafa, Ozan ve Folcarelli başta olmak üzere, iyi olmayan tek oyuncu bile yoktu. Koşmayan, temaslı oyundan kaçan, sorumluluk almayı istemeyen oyuncu olmayınca, izlemesi keyif veren oyunun meyvesi olarak bol pozisyonlar yakalamak, devreyi plaka yapma şansımıza rağmen 2-0 ile tamamlayabildik.

İkinci devrede skor olarak farkı açma beklentisini, rakibin skoru çevirmek adına mücadelesi ve  takımda bazı oyunculara binen yorgunluk engelledi. Oyun temposu düşen ekibimize, Fatih Hoca'nın topa sahip olarak daha az eforla devam etme uyarıları da eklenince, ilk yarıdaki tempo ve üretkenliğe ulaşamadık.
Maç genelinde olumsuz olarak bahsedebileceğim tek konu, oyuna giren futbolcuların  fark yaratamamış olmasıdır.

Trabzonspor; puanlara ihtiyaç duyduğu maçı güzel oyun, bol pozisyon ve kalesinde az tehlike ile tamamlamıştır.
Geçen hafta sergilenen iyi oyun daha iyi seviyeye çıkmış ve bu oyunun süresi uzamıştır.
Saha içinde takım halinde koşan, mücadele eden, kaçak güreşmeyen takım bütünlüğü görüntüsü sergilenmiştir.
Vasatın altında  performans veren oyuncu olmaz iken, bazı oyuncuların oyuna katkısı gözle görülür şekilde yukarı doğru seyretmiştir.
Tek maç ölçü olmasa da, Folcarelli'nin Mendy'den daha net bir 6 numara olduğu fikri ciddi şekilde dillendirilecektir.
Saviç- Batagov ikilisi ile rakiplerin kalemizde elini kolunu sallayarak dolaşma ihtimalleri her geçen hafta azalacaktır.
Oyuncumuz Mustafa'nın milli takıma davet edilmesinin önünde hangi gücün durabileceğini merak ediyorum doğrusu!
Zubkov'un teknik anlamda klas özellikleriyle, camiada yeni Jaja hayalleri şekil almaya başlamıştır...

Bir takımla ilgili bu kadar müspet şey yazıp, ekibin hocasıyla alakalı tek kelime telaffuz  etmemek pek mantıklı gelmiyor değilmi? Gerek görmüyorum.
Bu kadar güzel ve keyif veren icraatların arkasında "BİRİSİ" nin olduğunu bilip söyleyemeyen, ya da bilmeyen her kim var ise Trabzonsporluluğunu bir daha gözden geçirsin derim.
Kalın sağlıcakla...