Bodrumspor maçındaki hakem performansından duyulan rahatsızlığa verilen "silik tepki" den sonra, maçın kaçıncı dakikasında doğranmaya başlarız tedirginliği ile izlemeye başladım Fenerbahçe-Trabzonspor maçını.
Hepimizin beklentisinden farklı oyuncu tercihleri ve yine beklentilerden çok farklı oyun sistemi ile başladığımız oyunun ilk 45 dakikalık bölümü, büyük keyif verdi hepimize. 29 haftalık sezon periyodunda izlediğim en kaliteli oyundu.Özetle, taktiksel anlamda zekice bir diziliş, rakibin oynamasına izin vermeyen müthiş ve dengeli ön alan baskısı, futbolun gerçeği pas oyununa rakip kaleyi tedirgin eden tehlikeli pozisyonlarda eklenince, tıkırında bir 45 dakika ve finalde rakip filelere atılmış gol ile devreye büyük avantajla girdik.
İkinci devrenin bendeki en büyük tedirginliği, rakibin kazanabilmesi için "olgunlastırılmış tüm şartların" ne zaman devreye gireceğiydi. Korktuğumun başıma gelmesi uzun sürmedi. Lehimize faul ve sarı kartın konuşulabileceği pozisyon VAR desteğiyle kalemize penaltıya dönüştü. Skor 1-1'e gelince rakibin hamleleriyle kırılmalar yaşamaya başladık. Her ne kadar ilk devrenin oyununun devamı olmasa da, 4 gol yiyecek kadar kötü bir takım performansımız olduğunu düşünmüyorum.Rakip de 3 fark yapacak kadar dominant bir oyun oynamadığının farkındaydı bence. Bu oyuna özgü bireysel performans yorumu yapmasam da, yenilen gollerin tamamında bireysel oyuncu hataları olduğu kanaatindeyim..Ve bu hatalarda başroldeki oyuncu Mendy' nin, konuşulan rakamları edecek bir orta saha olmadığından adım gibi eminim. Transfere büyük bütcelwrle yatırim yapacak ekipler çevre kontrolü sağlıkli olmayan bir oyuncuya bu paraları vermez derim.Verdiğini alabilmek için stoperde oynasın derim ve susarım.
Göz alıcı bir oyun olmadan da rakip kale önünü zorlayan Trabzonspor'da, oyuna girip işin seyrini değiştirebilecek oyuncularda sazı ellerine alamayınca, beklentileri ya da hayalleri gerçeğe dönüştürmeye bir skor ile haftayı kapatmış olduk.Ezeli rakibe kaybetmek prestij açısından eksi yazsa da, takım olma ve iyi oyun olarak kazanımları fazla olan bir maçtı.
Bundan sonraki sürecin Trabzonspor adına sağlıklı ilerleyebilmesi için, (becerebileceğimiz bir işmidir)) bilmiyorum ama), yaşanabilecek mağduriyetlere karşı camianın, özellikle yönetimin tepkisi yüksek sesle ve daha sert olmalıdır.
Saha içiyle alakalı gelişim ve değişimin zaman alacağını bilmek gerek. Göze hoşgelen, izlerken keyif aldığımız bölümlerin mevcut hocayla yukarı ivmeleneceğine inanarak, takımın etrafında bir bütün olarak durmaktan başka şansımız olmadığının bilinmesi önemlidir.
Böyle durumlarda akbabalar çok olur. Ama benim şahsi düşüncem, buradan et çıkmaz, safi kemik.
Sağlıcakla kalın..
