Camia olarak her yönüyle farklı bir kulüptür Trabzonspor. Göze hoş gelen en ufak bir durumda gökyüzüne uçurur, olumsuzlukta ise yere çarpmayı iyi becerir. Başakşehir maçından sonraki yorumlarda görünen o ki, belli bir kitle şenlik havası yaratırken, karşı cephe duvardan duvara çarpmaktadır.
Yazının içeriği tam olarak "sizleri" ilgilendirmektedir.
Ligin oynamayı  becerebilen  ekiplerinden birisine karşı galibiyet almak, deplasmanda kazanamama fobisini kırmıştır. 3 puan haneye yazılmıştır. Lakin, sonuçta 3 puan ve derin bir nefes alınmıştır, ötesi abartıdır.
3 günlük  mental hazırlık çalışmasının ürünü olarak, oyunun belli bölümlerinde  doğru işler yapabilmek adına  gayret gösterilmiştir. Parça parça ön alan baskısına çıkılmış, başarı sağlandığı kadar, baskının kırılarak kalemizde pozisyonların yaşandığı sıkıntılı  anlarda görülmüştür. Takım halinde hareket edebilme ve doğru konumlanma başarıldığında oyunun güçlendiği gözle  görülmüştür.
Takım oyunu, istek ve arzu izleyenlere umut vermiştir. Mücadelen kaçmadan oynadığında, tribün bu mücadeleye desteğiyle karşılığını vermiştir.
Vitrine çıkmayan ama takım oyununa katkısı büyük olan oyuncu performanslarının yanında, Uğurcan performansı ile Türkiye'nin açık ara en iyi kalecisi bir kez daha onaylanmıştır.
Fatih Hocanın da dediği gibi, ortada abartılacak bir durum yoktur. Sezon başından beri süregelen defolar ve eksik yönler azalmış olsa da, eksik, gedikler yine gün yüzünde kalmaya devam etmiştir. Savunma göbeğinde  şans  bulan oyuncuların yetersizliği yine eleştiri konusu olmuştur. Bek oyuncularının her ikisinin de vasat altı performansları, yaşanan olumsuzluklarda etkili olmuştur. Visca 'nin verdiği performansı tüm zamana yayması halinde,  takımın hücum  gücünün  vites artıracağı çok net ortaya çıkmıştır.
15 günlük milli arada, Fatih Tekke için sıfırdan başlayıp, yeni bir oyun sistemi  inşa  etmek için bulunmaz bir nimettir. Tribün- futbolcu- teknik kadro bütünleşmesi, Göztepe maçında  olmazsa olmaz hale gelmiştir.
Her ne olursa olsun,  galip gelmiş olmak, tüm haftayı gülümseyerek geçirmemizi sağlayacaktır.
Fatih Hoca'nın yolu dikenli, taşlı ve meşakkatli bir yoldur. Sabır ve inanmak hocaya verilebilecek en büyük güçtür. 

Hazır aklımdayken  söyleyeyim;
"Yoğurda  su katınca  ayran oluyormuş!" 
Tebrikler takım, tebrikler Fatih hocam!
Kalın sağlıcakla...