Dünya tarihinde yaşanan olaylar, icatlar, savaşlar, tıp gelişimi, Fransız İhtilali, dinlerin ortaya çıkması, krallıkların yıkılması, yeni devletlerin kurulması, mevsimsel değişimler ve gelecekte oluşacak değişimler, dün olduğu gibi bugün de çeşitli şekillerde ekonomi ve toplum üzerinde etkilerini gösterecek.
Büyük olaylar ister istemez herkesi içine çektiği için güç dengesi deyince aklımıza hemen büyük olaylar geliyor. Oysa güç dengesi küçük olaylarda bile var.
Mesela, siz pazar yerinde limon satarken yanınızda yeni birisinin limon satmaya başlaması bir dış gücün yanınıza gelmesidir.
Bugün Türkiye’de olumsuz giden durumlara dış güçler sebep oluyorsa limon meselesine geri dönelim.
Hangi ülke bir pazar yerinde limon satarken; biz Türkiye olarak limon bahçelerimizi geliştirip; limon satanların pazarında daha kaliteli ve daha ucuza limon satmaya başladık? Eğer bunu gerçekten başarmışsak dengeler değişmeye ve dış güçler oluşmaya çoktan başlamıştır.
Eğer elimizdeki limon bahçelerini geliştirmeden, daha kaliteli ve daha ucuz limon üretmeden dış güçler oluştu ve benim limon satmamı engelliyor diyorsanız bunun bir anlamı yok.
Hatta bu beceriksizliği “bana limon ürettirmiyorlar, bahçemi çapa yapmama ve limon satmama izin vermiyorlar” diye gerekçelendirmenin bir geçerliliği de yok. Böyle bir durumda dış güçler demek yerine “Tarladaki limon ağaçlarını kesmekle hata ettim” “Yanlış yatırım kararları verdim” demek daha doğru olacaktır.
Bir de dünya pazarına çıkmadığınız ve satılmayan ürünleriniz vardır. Bunlar; hukuk, demokrasi, eğitim, trafik, doğanın korunması, kadın hakları, çocukları koruma, insana saygı..
Çocuklarımızın yurt sorunu olmasından dolayı hayatlarını eğitim yolunda kaybetmesi, trafikte her yıl binlerce kazanın olması ve kadınların bir hiç pahası yüzünden öldürülmesinin dış güçle ne ilgisi var!
Türkiye’nin pek çok verisi 2007 yılına kadar oldukça iyi gidiyordu. Yani limon bahçelerinin bakımı yapılıyordu ve pazar yerinde limon satma ihtimalimiz vardı. Bu dönemlerde dış güç yokmuş gibi, “haklı olarak başarımız” deniyordu. Oysa esas dış güç bu dönemde ortaya çıkmalıydı.
1990’da ülkemizden daha geride olan Güney Kore kendi ülkesindeki limon bahçeleri düzeltmiş, yetmedi Türkiye İzmit’te kiraladığı limon bahçesini de düzelterek, daha ucuz ve kaliteli limonları senin ülkende günde en az 600 limon (OTOMOBİL-ARABA) üreterek dünyanın her yerine buradan satıyorsa dış güçlerin Güney Kore’yi aşağı çekmeye uğraşması çok normaldir. Mesela en son telefonun bataryasındaki patlamalar belki dış güçtür? Böyle bir örnek bizde varsa susarak kenetlenmek gerek.
Ama hiç dış güç diye bağırıp çağırmadan yöneticileri “bizim hatamız” diyerek milletinin önünde diz çökerek özür dilediler. İçerden veya dışarıdan kaynaklanan hatayı çözerek yollarına devem ediyorlar.
Dış güçlerin oluşması için önce limon üretmeyi başarmalı. Şanghay Altılısı’na girersek, Tacikistan'da hangi limonları üreterek, orada nasıl istihdam oluşturacağımızı merak ediyorum.