Ammar bin Yasir!
İslam Peygamberi’nin en yakın ve en vefalı arkadaşlarından biri!
İslam’ın mesajını gereği gibi özümser ve hayatını onun üzerinde inşa eder!
Hz. Peygamber, bir gün Ammar’ı işaret eder, ve;
‘-Ammar’ı azgın ve sapkın bir topluluk öldürecektir’ der!
Sessiz ve hüzünlü bir bekleyiş başlar bu sözün ardından!
***
İslam öncesi Mekke!
Haşim oğulları ve Ümeyye oğulları arasında tarihi mücadele kıyasıya sürmektedir.
Aynı atanın, Abdulmenaf’ın oğullarıdırlar!
Biri, Haşim’dir! Diğeri Abduşşems!
Haşimin oğlu Abdulmuttalip! Abdulmuttalip’in oğulları: Abdullah ve Ebu Talip!
Abdullah’ın oğlu İslamın peygamberi Hz. Muhammed!  Ebu Talip’in oğlu ise Peygamberin küçükten itibaren eliyle yetiştirdiği ve ‘İlim şehrinin kapısı’ dediği Hz.Ali!
 Abdulmenaf’ın diğer oğlu Abdussems!
Abdussems’in oğlu Ümeyye! Ümeyye’nin oğlu Harb! Harbin oğlu Ebu Sufyan! Ebu Sufyan’ın oğlu Muaviye!
 Ümeyye oğullarının ‘köle düzeni’ devam ederken İslam peygamberinin Mekke’de yankılanan ‘Allah’tan başka ilah yoktur! Köle de yoktur, Efendi de!’ sesi, Mekke’nin Köle pazarını yerle bir etmektedir! Ümeyye oğullarının Köleci sömürü düzeni sahiplerinin büyük bir kısmı ile tarihin karanlıklarına gömülürken onlardan biri varlığını sürdürmeyi başarabilmektedir: Ebu Sufyan! Tabii ki ‘Müslüman’ etiketi ile! Ve geleceğe hazırladığı en değerli varlığı olan oğlu Muaviye ile!
***
Aradan yıllar geçmiştir.
İslam toplumunun Lideri Hz. Ali’dir!
Muaviye Şam valisi!
Bir fırsatını bulmuş elde etmiştir bu statüyü! Babasından devraldığı kıvrak zekasını kullanarak! Zayıflıklardan yararlanarak!
Ali’ye olan kini büyüktür! Çünkü Bedir’de ataları Ümeyye oğullarının saltanatını yerle bir edenlerin başında Ali gelmektedir!
Topladığı ordusu ile İslam toplumunun liderine karşı savaş açar!
***
Meydan Sıffin meydanıdır!
Ammar Hz. Ali’nin ordusundadır ve 90 yaşlarındadır!
Muaviye’nin askerleri tarafından katledilir Ammar!
Bir uğultu başlar Muaviye ordusunda! Peygamber’in sözü yankılanarak dolaşır kulaktan kulağa:
‘AMMAR’I AZGIN VE SAPKIN BİR TOPLULUK KATLEDECEKTİR’
Durumun ciddiyetini anlayan Muaviye yüksek bir yere çıkar ve hitap eder Şam’ın hafif zekalı insanının kulaklarına:
‘AMMAR’I SİZ ÖLDÜRMEDİNİZ! O’NU ALİ ÖLDÜRDÜ! AZGIN VE SAPKIN TOPLULUK ALİ VE ONUN TOPLULUĞUDUR! EĞER ALİ, AMMAR’I SIFFİN’E GETİRMEMİŞ OLSAYDI AMMAR ÖLMEYECEKTİ!’
‘Kıvırma Sanatı’ Sıffin’de başarıyla sahnelenmiştir! Hafif zekalı çoğunluk tarafından alkışlanmış, kabul edilmiştir!
Birkaç sene sonra İslam Devletinin başındadır isyancı Şam valisi Muaviye! Uzun bir zaman orada kalacak ve hafif zekalı çoğunluğa ‘İslam’ diye Köleci sömürü düzenlerinin afyonlarını iyice yutturacaktır. Tıpkı ataları Ümeyye oğullarının yaptığı gibi! Sonra tarihin karanlıklarında yolculuğuna devam edecektir.
Ardından iki armağan(!) bırakarak:
İnsanlık tarihinin en rezil örneklerinden biri olan oğlu Yezid’i!
Ve, ‘Kıvırma Sanatı’ nın inceliklerini!
Tabii ki ‘Güncellenmiş Takipçileri’ne!...