Aslan, bakıcısını da gün gelir yermiş! Biraz ürkütücü bir ifade ama gerçek. Konu ile ilgili birçok yaşanmışlıkların olduğunu hepimiz hatırlamaktayız. Sirklerde çeşitli gösteriler için hazırlanan aslanlara belli saat aralıklarında belli dozlarda uyuşturucu enjekte edilirmiş. Eğer unutulur, uygulama dakikası kaçırılırsa;  bakıcısının kamçı şaklatması ile emirlerine harfiyen uyan aslan bir anda ona saldırır ve sahibini öldürebilir! Bunlar yaşanmış olaylardır.

           
Geçtiğimiz Cumartesi günü Rusya’da yaşanan “Wagner” olay tıpkı buna benzemektedir. Ne kadar; psikopat, katil, gaddar ve ölüm makinesi olarak bilinen, ordu sistemi dışında bırakılması gereken eski asker varsa bunlar organize edilip Wagner adı altında bir “paramiliter güç” olarak teşkilatlanmışlardır. Rusya, emperyalist hayalleri uğruna saldıracağı hedefler için önce bu paramiliter yapı güçlerini kullanır, hedefi zayıflatıp, işgali kolaylaştırmak ister. Dünyanın her hedef ülkesinde bu acımasız yapının katliamlarının korkunçluğu bilinmektedir. En son Libya’da yaptıklarını gördük. Yani bunlar; profesyonel savaş makinesi görevini yaparlar. Her türlü araç, gereç ve donanımları dolaylı olarak devlet tarafından karşılanan bu yapının, emir komuta yetkililerinin tek amacı para kazanmak için insan öldürmektir. Hatta bu yapı, toplumun içinde bulunan sivil psikopat yapıları da kendi içine alıp kendileştirir. Yani her şey para içindir.
 

Bilinen bu gerçeklerin çatıştırıldığı bir ortamda Wagner’in komutanı Trigojin adında biri “sıcak savaşın gri kardinali olarak” hareket eder ve beklenmedik bir anda, elindeki güçlerle Rusya’nın Rostov kentine saldırıp ele geçirir. Bununla da yetinmeyen Trigojin; birliklerine hedef olarak Moskova’yı gösterir. Seçkin Rus birliklerinin cephede olmasından da yararlanan Trigojin askeri bir engelle henüz karşılaşmadan hareketine devam eder. Rusya şoktadır. İlk duyumlar atlatıldıktan sonra Putin, bunun bir isyan olduğunu ve ihanet edenlerin yok edileceğini açıklar. Bir taraftan da Moskova’da ciddi savunma hazırlıkları yapılmaya başlanır. Şehrin etrafına savunma mevzileri kazmak, hükümet binasının taşınması ve diğer askeri ve sivil tedbirler süratle alınmaya başlar. Rusya gibi dünya da şaşkındır.

           
Bering boğazından kuzey kutbuna, Karadeniz’den, Hazar denizine kadar çok geniş bir coğrafyada ve çok renkli bir nüfus yapasına sahip olan Ruslar gün gelecek bu büyük coğrafyayı elinde tutmanın bedelini ödeyecektir. Bu tarihi bir zorunluluk ve kaçınılmazdır. Wagner’e karşı ikinci bir paramiliter güç olarak kullandıkları Çeçen lider Kadirov’u hemen Trigojin ’in üzerine gönderen Rusya bir taraftanda neler olup bittiğini anlamaya çalışır. Bu ani gelişmeler bize şunu göstermektedir ki; en güçlü devletler bile böylesine şok edici olaylar karşısında çaresiz kalabiliyorlar. Bir film senaryosu gibi gelişen olaylar karşısında Rusların her daim destekçisi olan Belarus lideri devreye giriyor. Putin ile Wagner güçleri anlaşıyor. Trigojin ‘in ceza mahkemesindeki davası kaldırılıyor ve Rostov’dan ayrılıp Belarus’a girmesi kabul ediliyor. Savaşçılarına karşı herhangi bir olumsuz uygulamanın yapılmayacağı garantisi veriliyor!

           
Rusya gibi güçlü ve büyük bir devletin, kendisinin yapılandırdığı böyle bir eşkıya sürüsü karşısında ilk bakışta pes ettiğini düşündüren Wagner ile anlaşma olayı normal bir olay olarak görülmemelidir. Muhtemel, derin Rus aklı bu olayın ordudaki muhaliflerden kaynaklanabilecek Putin’e karşı büyük bir komplo olduğundan şüphelenmişlerdir. Olayı anlamak ve zaman kazanmak için böyle bir anlaşma yoluna gidildiğini düşünmemiz çokta yanlış olmaz. Kısa zamanda bu şoktan çıkacak olan Rusya’nın yapacağı ilk iş, kendi yarattığı Wagner canavarını, lideri ile birlikte yok etmek olacaktır. Yaşarsak bunu hepimiz göreceğiz.

           
1917 ihtilali ve 1991 parçalanması ile Rusya yüz yılda iki büyük yıkım yiyen devlet tecrübesine sahiptir. Aslında sahnenin arkasındaki esas sebep şudur; bugün dünyada ,”karaların ve denizlerin savaşı” bütün acımasızlığı ile devam ediyor. Rus çariçesi Katerina’nın, “ayaklarımı bir gün Akdeniz’in sıcak sularında yıkayacağım” hayali ve de hedefi, Ruslar için hiç değişmemiştir. Bunu çok iyi bilen karşı kıyının devletleri Rusya’nın önüne tarih boyunca hep takozlar atmışlardır. Bu son olayı da basit bir isyan olayı görmeden böyle bir hamle ile birlikte düşünürsek doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Yoksa olayı basit bir isyan olayı olarak görürsek yanlış sonuca varma ihtimalimiz yüksek olur.

           
Yakın sebep; Rusya beslediği paramiliter canavarının bir gün kendisini de yiyebileceğini ilk kez görmüş oldu. Esas sebep ise; Rus hayalleri ile dünya gerçeklerinin çatışmasıdır. Wagner ise Rusya ya karşı sadece bu günlük kullanılan bir aparattır. Gelişmeleri bir de bu pencereden incelememiz faydalı olacaktır.

           
Demek ki neymiş! Aslan gün gelir bakıcısını da yermiş dostlar!