Hocam, bazı insanlar içinde taşımadığı duyguyu ne yazık ki karşı tarafa ne kadar vermeye çalışsa da başarılı olamıyor. Ben yaşamımda bunu gözlemledim. Hocam, bu konudaki düşüncenizi öğrenmek isterim.
“Kendilerine ait acıları olmayanlar, sevginin sesini duyamaz. Kendilerine ait heyecanları olmayanlar, başkasına heyecan veremez. Kendilerine ait tutkuları olmayanlar, başkasının tutkusunu anlayamaz. Kendine ait görüşü olmayanlar, başkalarının gördüğünü göremez. Kendilerine ait güzelliği olmayanlar, başkalarının güzelliğini fark edemez. Kendilerinde iyilik olmayanlar, başkalarının iyiliğini hissedemez.”
Hocam, ‘Büyük ödül nedir?’ desem ne dersiniz?
“Doğru hedeflerin, cesur yüreklerin, zorlu uğraşların, çekilen acıların bir ürünüdür, derim.”
Ya acı için ne dersiniz?
“Acı, insanın başarıya ulaşması için ödemesi gereken bedeldir. Acı, bir deneyimdir. Acıdır bizi uyaran, acıdır bize gerçekleri tanıtan. Acıdır bize kaybettiklerimizin değerini öğreten. Deneyim, gelişmenin yoludur. Bu yol ancak cesur, kararlı, tutkulu insanların katedebileceği bir yoldur.”
Hocam ya başarı?
“Başarı; bir bulma, rastlama, yakalama ya da ilahi bir lütuf değildir! Başarı, bir oluşturma işidir. Ve bu oluşturmanın değer zinciri doğru bilgi, doğru imkan, doğru insan, doğru heyecan ve doğru zamandır.”
Hocam bir de futbol desem?
“Futbol, yaşama atılan imzadır. Futbol, her türlü zararlıya karşı en güzel koruyucudur. Futbol, insanda yaratılan sanattır. Futbol, top almaverme, top kazanma-kullanma, gol atma-gol yememe üzerine kurulur.”
Doğru bildiğimiz yanlışlar vardır yaşamımızda. Futbolda doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir?
“Çok koşmak, çok pas yapmak, fazla oyuncuyla atak yapmak, fazla oyuncuyla savunma yapmanın daha güvenli olduğunu düşünmek, boş alanı top taşıyarak geçmenin daha etkili olacağı kanaati, çizgiye kadar top taşıyıp orta yapmak, top kontrolü yaparak orta yapmak, geri pas yaparak pas güvenliğini sağlamak, top korumak için geriye top taşımak, etki yaratmak düşüncesiyle geri geri çalım atmak; öğrenmeden ve öğretmeden öğretmeye kalkmak, futbol oynadığı için futbolu da bilme hakkını kendinde görmek…”
Rakibin en zayıf anı hangi andır?
“Topu kaybettiği andır!”
Hocam, Trabzonspor için oyuncu niteliği ne olmalıdır?
Beceri düzeyi, fiziksel yeterliliği, ruh hali, düşünce seviyesi, duygusal zekası, davranış kalitesi, akademik başarısı, temsil kabiliyeti, gelişim değeri, çevreye duyarlılığı, entelektüel merakı, sadakati, dayanıklılığı, kişiliği, mücadele kabiliyeti, başarı heyecanı, güven duygusu ve yararlılık hevesi olmalıdır.”
Hocam, sizin bu saydıklarınızı bir çizelge haline getirip altyapı ile ilgilenen tüm hocalara verip çocukların gelişimlerini kaydetmelerini ve yıllar içindeki gelişimlerini oradan takip etmelerini istemek lazım.
Hocam, antrenörlük nedir?
“Antrenörlük, yüreğini kanatacak kadar derin acılara katlanabilmektir! Antrenörlük, yalnızlığın içinde çoğalabilmektir! Antrenörlük, yolun bittiği yerde yol açabilmektir! Antrenörlük sahip olduklarını kullanma sanatıdır. Futbolu antrenörler yönetiminde yaşamak başka şeydir, antrenör olarak yönetmek başka şeydir.”
En iyi antrenör hep kazanan antrenör müdür?
“Hayır! En iyi antrenör, başarmak için en iyiyi yapması gerektiğine inanan antrenördür!”
En iyisini yapmak ne demektir?
“Doğruları yapması. Doğruları yapmak, her zaman başarıyı garantileyemez; ama doğruları yapmamak başarısızlığın garantisidir!”
Antrenörün en önemli görevi nedir?
“Takım içinde futbolcunun konsantrasyonunu, güvenini, arzularını, beklentilerini güçlendirmek bir antrenörün üstesinden gelmesi gereken en önemli görevidir.”
Kaç çeşit antrenör vardır?
“İki çeşit antrenör vardır: 1- Oyuncuları çalıştıran 2- Takımla çalışan.”
Takımla çalışan antrenörler nasıl antrenörlerdir?
“Takımla çalışan antrenörler lider antrenörlerdir. Onlar, bilinmeyeni bilen, görülmeyeni gören, yapılmayanı yapandır. Onlar fark yaratanlardır. Onlar olduğu ile yetinmeyenlerdir. Onlar insana değer verendir.”
Hocam nasıl lider antrenör olunur?
“Kendi sesini duyabildiğin gün, kendi yolunu bulabildiğin gün, kendi gerçeğini görebildiğin gün, kendi amaçlarını ateşleyebildiğin gün, kendi gücünü kontrol edebildiğin gün.”
Not: Özkan Sümer’in cevapları şimdiki zaman için değil, yaşamı boyunca verdiği cevaplardır.
Kaynak: Kendini Yaratan Adam
Özkan Sümer, Hasan Al. (Lütfen bu kitabı alıp okuyun.)