Trabzon’u bir dünya markası haline getirmek için eğitim, spor, sağlık ve turizm alanlarında çok yönlü bir gelişim stratejisi izlemek gerekir. Her bir alanın ayrı ayrı güçlendirilmesi ve birbirleriyle entegre şekilde ilerletilmesi, şehrin cazibesini artıracaktır.

*Eğitim* açısından, Trabzon’u bir eğitim merkezi haline getirmek için üniversite altyapısını ve araştırma merkezlerini güçlendirmek önemlidir, Özellikle  “Karadeniz Teknik Üniversitesi” gibi köklü üniversitelerin daha fazla uluslararası işbirliği yapması, teknoloji, tarım ve denizcilik gibi alanlarda uzmanlaşmış enstitülerin kurulması şehre değer katabilir. Ayrıca, nitelikli dil ve teknik eğitim programları ile bölgedeki gençlerin küresel işgücü piyasasına entegre edilmesi sağlanabilir.

*Spor* alanında, Trabzonspor’un zaten bir marka olması büyük bir avantajdır. Bu avantajı genişletmek için, şehirde uluslararası düzeyde spor organizasyonları düzenlenebilir. Futbolun yanında farklı spor dallarını (dağcılık, trekking, su sporları gibi) destekleyerek hem yerel genç yetenekler için fırsatlar yaratılabilir hem de turizm potansiyeli artırılabilir. Spor akademileri kurulabilir, genç sporculara profesyonel eğitim ve destek verilebilir.

*Sağlık* sektörü ise, özellikle sağlık turizmi açısından büyük potansiyele sahip. Doğal güzellikleri ve temiz havasıyla Trabzon, rehabilitasyon ve dinlenme merkezi olarak tanıtılabilir. Modern hastaneler ve sağlık merkezleri ile donatılmış bir şehir, hem yerel halka hem de yurtdışından gelenlere hizmet verebilir. Ayrıca, termal turizm ve doğa ile iç içe alternatif tıp yöntemleri de bu alanda desteklenebilir.

*Turizm* açısından, Trabzon’un tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleri çok önemli. Sümela Manastırı, Uzungöl, yaylalar gibi yerler zaten ilgi çekiyor. Ancak sürdürülebilir turizm yaklaşımıyla bu bölgelerin korunması ve doğru şekilde tanıtılması sağlanabilir. Ekoturizm, doğa turizmi ve kültürel turlar gibi alanlarda projeler geliştirilerek, Trabzon’un turizmde dört mevsim cazip bir destinasyon olması hedeflenebilir. Ayrıca, gastronomi turizmi de Karadeniz mutfağı ile güçlendirilebilir.

Bu alanlardaki gelişimlerin birbirine entegre edilmesiyle, Trabzon hem yerel halkın yaşam kalitesini artıran, hem de uluslararası alanda bilinirliği olan bir şehir haline gelebilir.

Şehir yönetimi ile birlikte, bütün sivil toplum kuruluşlarının ortak aklı ile hareket edilerek, çağdaş planlamalar yapılmalıdır. Bu planlamalar için ülke ve dünya genelinde proje yarışmaları açılarak, şehri geleceğe taşıyacak ve dünyaya daha fazla tanıtacak çalışmalar yapılabilirse hepimiz kazanırız..

Trabzon’a “dünya kenti” olmak çok ta yakışacaktır,