Yapılması gereken anayasa eğer ülkenin ortak paydası ve adaleti sağlaması için olacaksa bu öncelikle bilimsel olmalıdır.
Yani bir anayasa, ülkenin adalet ve ortak çıkarlarına hizmet etmelidir. Dolayısıyla bunda da ortak konsensüs sağlanmalıdır.
O nedenle bu, herhangi bir siyasi partinin tekelinde olmamalıdır.
“Ben anayasa yaptım gelin, muhalefet, siz de bunu kabul edin” cihetinden olamaz.
Böyle bir anayasa kadük olur.
Üstelik bu yasalar yorumlanmaya sıra geldiğinde uzman kişiler olan; hukukçular ve akademisyenler aranıyor da başta yapılırken neden bir siyasi partinin güdümünde oluyor?!
Doğrusu şu ki;
Hukukçu akademisyenlerin öncülüğünde, diğer meslek alanlarındaki akademisyenlerin de katılımı doğrultusunda bilimsel bir anayasa hazırlanmalıdır. Dolayısıyla böyle bir anayasa da daha sonra sivil iradeyi temsil eden komisyon ve meclise sunulmalıdır.
Aksi halde bu şekilde yapılmayan bir anayasa; hem adil olmaz hem bilimsel olmaz ve hem de askeri anayasadan bir farkı.
Yeni, sivil bir anayasa yapmak isteyen bunu bu şekilde yapar.
Eğer akademik (bilimsel) camiaya bırakmamakta ısrar edilirse bunun amacı anayasa yapmak değildir, dostların alışverişte görmesi için bir çaba olduğu ortaya çıkar.