Bugün iktidar, enflasyon ile bir mücadeleye girdi. Böyle bir mücadeleyi öncelikle tebrik ediyorum.    

Ancak, ben bir ekonomist değilim ama aklın yolu birdir. Bunun için bir ekonomist olmaya da gerek yoktur. Eğer bir aile reisi iseniz, ailenizin ekonomisini idare, devlet ekonomisinden farkı olmadığını hatta daha zor olduğunu düşünüyorum.  

   

“Geliriniz ne kadar çok olursa olsun, giderinizi kontrol edemeseniz o gelir size yetmez.” 

    

Eğer, çocuklarınızın ve kendinizin harcama kültürünü kontrol altına alamazsanız geliriniz size yetmez.  Bugün yapılan mücadele sunidir. Yukarıda, devlet parayı kısarak; faizi artırarak harcamayı önlemek suretiyle tüketim ürünleri talep görmeyince suni bir durgunluk söz konusu oldu. Ama bu harcama kültürü bozuk; savurgan, israf ve ac gözlü toplum faizlerin düşmesini bekliyor. Siz yarın faizi düşürdüğünüz anda enflasyon yine azacaktır. Yani tek taraflı bir mücadele söz konusudur burada.    

Çocuğunuzun harçlığını kısarken diğer yandan da onu tutumlu olma konusunda eğitmeniz gerekir. Aksi halde harçlığına kavuşur kavuşmaz onu gidip hemen harcayacak ve sonra da borç almaya başlayacaktır. Yani yine eski haline dönecektir. Siz ona bu eğitimi vermezseniz ve o da bu eğitim ile devam etmezse ne onu kontrol edebilirsiniz ne de kendi ekonominizi kurtarabilirsiniz. Uyuşturucu bağımlısı gibi olur.  Tıpkı alış-veriş hastalığı gibi. -ki bugün ülkemizin, terörden sonra önemli sorunlarından biri bu alış-veriş hastalığıdır.  

“Bir ülkenin ekonomisi, o halkın harcama kültürüne bağlıdır.”  Bunu doğrulayan örnekleri, dünya ülkelerinin halklarına göz atarsak görebiliriz.   

Yani, bugün, tüketim hastalığına kapılan halkı bir taraftan da tedavi etmek gerekir…