atı atıkların yönetimi konusu bütün dünyada kentsel yönetişimin en temel sorunlarından bir tanesi olarak güncelliğini korumaktadır. Bu konuda; kentlerin bulundukları yöre, ortaya çıkmakta olan katı atığın niteliği ve arazi olanakları göz önüne alınarak birbirinden farklı çözümler ortaya çıkmış ve uygulanmıştır.
Günümüzde katı atık yok etme konusunda bilinen yöntemler; kompostlama (gübre üretme), açıkta yakma, fırında yakma, piroliz ve gazlaştırma, dolgu ya da açıkta depolama, zararlı atıkların yok edilmesi olarak sıralanmaktadır.
Kompostlama; özellikle organik (gıda, sebze vb.) atıkların basınç altında tarım gübresine dönüştürülmesi işlemi olarak uygulanmaktadır. Doğaldır ki; bu türden bir işlemin yapılabilmesi için atığın kaynağında ayrıştırılmış olması gerekmektedir. Bu yöntemle elde edilen gübrenin değeri oldukça iyi olmasına karşın, çöp kalitesi yüksek olan gelişmiş ülkeler için geçerli ve uygun bir çözüm olarak birçok kentte uygulanmaktadır.
Açıkta yakma olarak uygulanan katık atık yok etme yöntemi, bilinen en eski ve kolay yöntemdir. Bu yöntem tahmin edileceği gibi büyük ölçüde duman gazlarının ve zararlı, kötü kokuların ortaya çıkmasına neden olan, uygun bir araziye gereksinim gösteren ilkel bir çözümdür. Yakın geçmişe kadar Trabzon Moloz mevkiinde bu şekilde katı atık yok edilme yoluna gidildiğini hemen herkes çok iyi hatırlayacaktır. Bu yöntemde ortaya çıkan zararlı gazların insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Fırında yakma ile yapılan katık atık yok etmede, katı atıklar bir fırın içerisinde oksijen teması ile yüksek sıcaklıkta yakılır ve açığa çıkan kül, alev ve duman gazının kontrolü yoluna gidilir. Ancak bu yöntemle katı atığın sadece %60-70 arası kısmı hacimce azalır ve geri kalan kısım toprak dolgusu olarak kullanılır. Bütün dünyada kullanılmasına karşın bu türden fırınlar; fırınlardan çıkan duman gazının, katı atığın kendisinden daha fazla bir çevresel zarara yol açması nedeniyle (bilimsel çalışmalar ile doğrulanmıştır) toplumsal bir muhalefet görmektedir.
Piroliz; fırında yakmaya benzer bir yöntem olmakla birlikte burada katı atığın oksijenle teması yoktur. Yüksek sıcaklıkta eritilen katı atık ilk hacminin %5’ine kadar indirilir ve içerisindeki su ve diğer maddeler gazlaştırılarak çekilir. Gazlaştırmada ise katı atık çok az oksijen teması ile yakılabilir gazlar üretilecek şekilde yüksek sıcaklıkta işleme tabi tutulur. Elde edilen gaz enerji üretiminde kullanılır. Bu türden sistemler yüksek enerji kaynağına gereksinim göstermeleri nedeniyle yeterince yaygınlaşmamışlardır.
Dolgu ya da açıkta depolama halen Trabzon ve Karadeniz’deki birçok yerel yönetim tarafından uygulanmakta olan bir yöntemdir. Katı atığın en kolay yok edildiği bu yöntem için özellikle arazi darlığı çekilen bölgelerde sorun yaşanmaktadır. Zira bu yöntem ile depolanan katı atıktan olan sızıntıların yer altı sularına karışması riski önemli bir sorundur. Karadeniz ve Trabzon buna verilebilecek en güncel örnektir.
Zararlı atıkların biyolojik ve kimyasal yöntemler ile yok edilmesi yeni ve araştırma aşamasında olan bir konu olup, umut vaat etmektedir.
Bütün bu tekniklerin Trabzon ve Karadeniz’deki diğer yerleşim birimleri için gözden geçirilmesi ile en mükemmel çözüm kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Halen hedefte olan Araklı Turup mevkii; dolgu ve açıkta depolama yapılamayacak kadar riskli, tehlikeli, güzel ve doğal bir SİT alanıdır. Benim de gençlik yıllarımda top koşturduğum Turup böyle bir kadere mahkûm edilmemelidir. Araklı insanları da umutla çözüm beklemektedir.
Bu konudaki alternatif hazırdır. En ekonomik, sıfır çevresel zararlı, araziye gerek göstermeyen modern çözüm bu köşede önümüzdeki günlerde yer alacaktır