Trabzon’un da dâhil olduğu

TRABRİKAB’da oyunbozanlık

başlamış gibi görünüyor. Rize

Belediyesi katık birliğine olan

borcunu ödemeyeceğini geçenlerde

açıkladı. İşin bu yönünü ilgili

kurumlara havale ederek biz

ana konumuza dönelim.

Bölgemizdeki yerleşim birimlerinin

en önemli sorunlarından

olan katı atıkların yok edilmesi

konusunda öne çıkan en gerçekçi

çözüm “piroliz” ya da “gazlaştırma”

yöntemlerinin kullanılması

ile sağlanabilir. Bu köşede

yer alan önceki bir yazımızda da

detaylarını vermiş olduğumuz

katı atık yok etme yöntemlerinden

bir tanesi olan piroliz; fırında

yakmaya benzer bir yöntem

olmakla birlikte burada katı atığın

oksijenle teması yoktur. Bu

yöntemde yüksek sıcaklıkta eritilen

katı atık ilk hacminin %5’ine

kadar indirilir ve içerisindeki su

ve diğer maddeler gazlaştırılarak

çekilir. Gazlaştırmada ise

katı atık çok az oksijen teması

ile yakılabilir gazlar üretilecek

şekilde yüksek sıcaklıkta işleme

tabi tutulur. Elde edilen

gaz enerji üretiminde kullanılır.

Bu türden sistemler yüksek

enerji kaynağına gereksinim

göstermeleri nedeniyle yeterince

yaygınlaşmamışlardır.

Oysaki bölgemiz tam bir HES

cennetine dönüşmüş durumdadır.

Bu HES’lerden şöyle 10

MW’lık bir ya da birkaç tanesi

bizim çöpü piroliz etme ya da

gazlaştırma için rahatlıkla yeter.

Yapılması gereken şey mevcut

HES’erden uygun olan bir tanesini

böyle bir tesise tahsis etmek

ya da uygun bir yerde küçük ölçekli

yeni bir HES inşa etmek ve

yanı başına çevreye sıfır zararlı

bir çöp piroliz tesisi koymaktır.

Bu türden bir çözümün toplumsal

tepki ile karşılaşması düşük

bir olasılıktır. Zira kamu yararına

ve çevreye duyarlı olarak

çalışacak olan böyle bir tesisin

insan ve doğa üzerinde olumsuz

bir etkisi söz konusu değildir.

Kaldı ki doğal yaşam alanlarımızı

da çöpten korumuş olmanın

avantajı her şeye değer.

Bu konuda bölgemizde proje

bazında bir çalışma yapıldığını

ve Trabzon Valiliğinin yaptığı

açıklamaları kabaca biliyorum.

Çeşitli ulusal ve uluslar arası firmalardan

hangi tekliflerin alındığını

bilmiyorum. Ancak böyle

bir tesis için kullanılacak olan

enerji kaynağının kesinlikle gaz

ya da kömür gibi fosil yakıt olmaması

dileğindeyim. Zira fosil

yakıt yanma ve yine hava kirliliği

demektir. Oysa HES kaynaklı

elektriğin kullanıldığı bir tesiste

yanma ve hava kirliliği söz konusu

olmayacaktır.

Bence potansiyel depolama

alanı olarak görülen Araklı Turup’un

kaderini değiştirmek

için, Araklı halkının böyle bir

projeyi içtenlikle sahiplenmesi

ve ivedilikle ilgili bakanlıklara

baskı yapması gerekmektedir.

Yani açıkta depolama yapılamayacak

kadar güzel ve doğal

bir alan olan Turup’u alternatif

ve modern bir proje ile kurtarmak

mümkündür.

Bu konuda gerekli olan irade,

enerji ve mühendislik bilgisi

bölgemizde vardır. Eksik

olan yetkili birimler tarafından

ivedilikle atılması gereken

adım ve bölge halkının konuya

yeterince sahip çıkmamasıdır.