YGS (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) sonuçlarına göre Trabzon ülke genelinde 38. sırada. Sonuç iç açıcı değil. Son bir haftadır yerel basında bu konu epeyce yazıldı ve çizildi. Eğitim alanında çalışan bir akademisyen olarak bu konudaki görüşlerimi Trabzon kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

 

Eğitim üçlü bir saç ayağıdır. Bu saç ayağını okul, aile ve çevre oluşturur. Okul, öğretmeni, öğretim programını, ders kitabını vd. kapsar. Okul ve öğeleri, öğrencilerin başarısında anahtar konumdadır, ama bu unsurların tek başına öğrenciyi başarıya ulaştırması zordur.

 

Öğrencinin başarısı etkileyen faktörlerin ikincisi ailedir. Eğer aile, öğrenciyi eğitime iyi yönlendirmez, eğitim ve öğretimin önemini çocuğuna anlatamazsa, eğitimden istediği başarıyı elde edemez.

 

Öğrencinin başarısında üçüncü faktör ise çevredir. Çevre, okul ve ailenin öğretime yönelik çabalarına destek sağlamalıdır. Mesela, başarılarıyla örnek olmuş kişiler öğrenciye rol model olarak sunulmalıdır.

 

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nda başarılı olan illere baktığımız zaman, bu illerde okul, aile ve çevre ilişkilerinin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Özelikle nitelikli öğretmenler eşliğinde aileler, çocuklarına daha fazla ilgi göstermekte ve çocukları için daha fazla fedakarlık yapmaktadırlar. Buna ilaveten, bu şehirlerdeki marka olmuş öğretim kurumları arasındaki tatlı rekabet başarıyı pekiştirmektedir.

 

Peki, Trabzon’da durum ne? Trabzon, Anadolu’da başarılı bir eğitim geleneğine sahip en eski yerleşim yerlerinden biridir. Ancak bu geleneğe sahip olmasına karşın Trabzon’da, son yıllarda eğitimde ve yükseköğretime geçişte bir gerilemenin olduğu bir gerçektir. Bu gerilemenin değişik sebepleri var. Bunların bir kısmı şu şekildedir:

 

-Trabzon’da okul, aile ve çevre ilişkisi istenilen seviyede değildir. Pek çok okulda öğretmenler ailelerden istenilen desteği alamamaktadır.

 

-Trabzon’da pek çok aile, çocuklarını eğitime yönelik yeterince motive edememektedir.

 

-Trabzon’da pek çok öğrencinin çevresinde kendilerine model alabilecekleri başarılı ve olumlu kişilik özelliklerine sahip insanlar bulamamaktadır.

 

-Eğitim geleneği ve kültürüne sahip Trabzonlu ailelerin bir kısmı değişik nedenlerle Trabzon’dan ayrılmakta ve çocuklarını büyük şehirlerde okutmaktadırlar. Bu eksikliklere karşın, Trabzon’u 38. sıradan kurtarmak için ne yapılmalıdır?

 

Sayın valimiz Recep Kızılcık’ın başkanlığında Trabzon’da eğitime taraf olan bütün unsurlarla (eğitim kurumları, sendikalar, denekler ve aileler...) ayrı ayrı çalıştaylar düzenlenmelidir.

 

 İkinci aşamada, her bir öğretim alanı için (Tarih, Coğrafya, Fizik, Kimya, Matematik..) ayrı ayrı, çalışma grupları oluşturulmalı ve her bir dersin YGS başarısı kendi içinde değerlendirilerek stratejiler oluşturulmalıdır.

 

Üçüncü olarak, etkili ve verimli çalışma stratejileri öğretmen ve öğrencilere öğretilmelidir. Bunlara ilaveten, Bilkent Koleji, Boğaziçi Koleji gibi Türkiye’de kalitesini ispatlamış okulların Trabzon’da şube açmaları için her türlü kolaylık ve katkı sağlanmalıdır.