Cumhuriyetimiz yüz yaşında ve artık torunları var.
Dünya bilmeli ki Cumhuriyetin torunları, Cumhuriyetimizin sahipleridir.
Cumhuriyetin torunları da bilmeli ki; sahiplik sözle, sloganla değil; bilgiyle, eylemle olur.
O halde Cumhuriyetin torunları:
Osmanlı’yı da bilmeli, Safevi’yi de.
Selçukluyu da, Göktürk’ü de bilmeli.
Kurultayı da bilmeli, Büyük Millet Meclisi’ni de.
Bilmeli; hem Meşrutiyeti, hem Cumhuriyeti.
İşgali de bilmeli, dirilişi de.
Bilmeli Türkiye’yi ve Dünyayı.
Bilmeli…
Bildikçe güçleneceğini bilmeli.

***

Bilirse:
Çatıştırmaz yaşatır, dışlamaz sahiplenir.
Tarihini ideolojik saplantılara alet etmez.
Bazı tarihi karakterleri ve bazı olayları, yüceltme ya da karalama gayreti içerisinde olmaz.
En sağlıklı eleştiriyi yapar, pusudaki düzenbazlara pabuç bırakmaz.

***

Bilmeli:
Bozkurt’tan Ergenekon’a, Yaradılış’tan Türeyiş’e Türk mitolojisini bilmeli.
Mete Han’dan Atatürk’e; onlu sistemden, günümüze Türk Ordusunu bilmeli.
Yenisey yazıtlarından, Orhun yazıtlarına; Divanü Lügâti’t Türk’ten, Muhakemetü’l Lügateyn’e Karamanoğlu Mehmet Bey’den Yahya Kemal’e, arı ve duru Türk dilini bilmeli. Çünkü, “Kamus namustur.”
Gök Tengri’ciliten İslam’a, Abdülkerim Saltuk Buğra’dan Hoca Ahmet Yesevi’ye, Horasan erenlerinden Elmalı’lı Hamdi Yazır’a Türk inanç sisteminin değişimini ve gelişimini bilmeli.
Alplikten Alperenliğe, Dedem Korkut’tan Yunus Emre’ye, Hacı Bektaş’tan Pir Sultan’a Türk Kültürünün ruhunu bilmeli.
Büyük Türk göçlerinden, Kavimler Göçüne; Anadolu’ya yönelen Türkmen göçlerinden, Balkan göçüne hareketliliğimizin tarihini, yurt tutulan illeri bilmeli.
Alparslan’ı ve Malazgirt’i, Osman Gazi’yi ve Kayı’yı, Semerkant’ı ve Timur’u, Fatih’i ve İstanbul’u, Sinan’ı ve Selimiye’yi, Yavuz’u ve Şah İsmail’i.
Kanuni ile zirveyi, Vahidettin ile çöküşü bilmeli.
Bilmeli Atatürk’ü ve Türkiye’yi.
Bilirse, kendini bilir.

***

Evet Cumhuriyet gencinin dağarcığı dolu olmalı, boş laflara, yönlendirmelere değil akla ve bilime önem vermeli.
Ve unutmamalı:
Mondros’u ve Sevr’i unutmamalı.
13 Kasım 1918, İstanbul’un işgalini ve işgalin yerli işbirlikçilerini unutmamalı.
Adana, Antep, Urfa ve Maraş’ın işgalini ve işgale karşı direnen Kuvvacıları unutmamalı.
15 Mayıs 1919 İzmir’in işgalini ve ilk kurşun kahramanı Osman Nevres’i (Hasan Tahsin) unutmamalı.
İşgalcilere övgüler dizip Kuvvacıları hain ilan edenleri unutmamalı.
Kuvayı Milliye ateşini yakanları, her türlü tehdit ve baskıya rağmen Milli Mücadelenin örgütlenme sürecinde yer alan kahramanları unutmamalı.
Kazım Karabekir’den Rauf Orbay’a, Ali Fuat’dan Refet Bele’ye, İsmet İnönü’den Fevzi Çakmak Paşalara; Halide Edip’ten Rıfat Börekçi’ye Tıbbiyeli Hikmetten Mehmet Akif’e Kurtuluş Savaşımızda yer alan, isimli ya da isimsiz bütün kahramanlarımızın baş tacı olduğunu unutmamalı.
Ve Türk’ün kara talihini önce kurtuluşa, sonra Cumhuriyete yönlendiren hareketin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk unutulmamalı.
Unutulmamalı ve doğru bilinmeli yakın tarihimizi.
Unutmamalı, “Cumhur Ata” unutulmamalı.

***

Bilmeli:
Kurtuluş Savaşımızın bütün “Mazlum Milletlere” örnek olduğunu bilmeli.
Mustafa Kemal’in sadece ulusal değil, evrensel dönüşümlere de etki eden çok yönlü bir lider olduğunu bilmeli.
Zaferin ardından Cumhuriyete geçişin zor ve sancılı olduğunu bilmeli.
***
Bilirse:
Birey olmanın bilincine varır, kişi hak ve özgürlüklerinin önemini kavrar.
Demokrasiyi, kadın erkek eşitliğini, vatandaşlık hukukunu içselleştirir.
Ulus devlet bilici gelişir; sosyal, laik ve hukuk devletinin kıymetini bilir.
Bilirse, “Cumhuriyeti” bilir.

***

Cumhuriyetin torunlarının bilginin ışığıyla; Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, O’nu güçlendirerek geliştirme iradesine sahip olduklarına inancım tamdır.
Kutlu olsun yüzüncü yılımız.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti.