Akıl tutulması ve kültürel zehirlenme buna denir işte!
Yahu sizde zerre kadar akıl yok mu? Siyasi engellemelere rağmen muhalefet belediyeleri başarılı çalışmalar yapıyorlar. Bu iktidar belediyelerine de örnek oluyor. Kim ne derse desin, bu bir gerçek. İktidarın kör olduğu, halkın ise çok ihtiyaç duyduğu alanlarda siyasi eğilim gözetmeksizin ve de hiç bir şaibeye bulaşmamaya dikkat ederek bu hizmetleri yapmak gayreti gerçekten önemli bir başarıdır. Merkezi hükümetten yeterli desteği alamadığı gibi, devlet bürokrasisinin tahdidi ve tehdidi altında çalışan, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanlıkları gerçekten halkın nabzını iyi tutuyorlar. Bu durumun seçim sonuçlarına yansıyıp yansımadığını zaman gösterecek.
Kimi; halkın en medeni ihtiyacı olan taksi sayısını arttırma isteğinde yıllarca engellemelere takıldı, kimi Türkiye’deki bankaların verdiği kredilerden daha ucuz krediyi yurt dışından bulduğu halde, hükümetin onayını alamadığı için kredileri kullanamadı, kimi de tertemiz, mini minnacık çocuklarımıza okullarında bedava yemek vermek istediyse de “yassak hemşerim” tahdidiyle karşılaştı!
Bütün bu olanlar halkın gözü önünde gerçekleştiği için millet her şeyi zaten, görüyor ve biliyor. Zamanı gelince gereği gibi değerlendirip, değerlendirmeyeceği kendi bileceği bir iştir.
Şimdi gelelim asıl meselemize; bunca fedakarlık, bunca engelleme iddialarına rağmen; halka hizmet yolunda kararlılıklarından hiçbir şey kaybetmeyen çalışmalar; bir de bakıyorsunuz ki, küçük bir belediyenin aptalca bir uygulamasından dolayı topun ağzına konuluyor ve millet nezdinde suçlanabiliyorlar!
Milletimizin hassasiyetlerinin yüksek olduğu konularda adım atılırken; bin kere düşünüp, bir kere yapmak lazımken, bu aptallar sürüsü bir kere düşünmeden bin yanlış yapıyorlar. Mesela en son Bursa Nilüfer Belediyesi “Toplumsal cinsiyet atölyesi” adı altında bir çalışma başlatmış! Güya bu atölyede insanların toplumsal cinsiyetlerinin farkına varmaları sağlanarak, cinsiyet tercihlerine saygı duymaları öğretilecekmiş!
Bre aptallar, bre hainler, Allah’ın kanunlarına uymanın, olmazsa olmaz olduğuna her geçen gün insanlığın daha çok yaklaştığı asrımızda; sizler, Allah’ın emirlerine isyan etmeyi bize, “insan onuruna” saygı olarak mı yutturacaksınız!

Allah sizi bildiği gibi yapsın! Kendi aranızda hangi pisliği yaparsanız yapıyorsunuz da, bir de bunu toplumun kabullenmesini beklemek niye! Topluma propaganda yapmak neyin nesi! Toplumsal baskı tahrik edildiği için bu soytarılıklara karşı çıkılınca, vay efendim “özgürlükler” Türkiye’de engelleniyormuş!
Esas bu sapıklıklara karşı çıkılmazsa özgürlükler o zaman tehdit altına girer. Özgürlük kelimesi, sizin sapık ve de sapkın ağzınızda kirletilecek bir kelime değil, medeni ve insani temel bir haktır.
Bu toplumun inançlarına saygısızlık ve hakaret hakkını size kim verdi?
Hz. İbrahim’e erkek kılığında gelen meleklere bile tecavüz etmeye kalkıştıkları için Allah’ın gazabına uğrayıp, yaşadıkları bölge yerle bir edilen Lut kavminin başına gelenleri unuttunuz mu? Ne demek cinsiyet tercihi! Bunun insanlık ile, medeniyet ile, kültür ile ne ilgisi vardır ki? Hayvanlar bile bir ömür boyu böyle bir alçaklığa teşebbüs etmezken, bu alçaklığı 3-5 oy alırım uğruna nasıl sahipleniyorsunuz ki!
Eğer sahiplenmiyorsanız; üç-beş hayasızın aranıza sızıp bu işleri yapmasına nasıl izin veriyorsunuz?
Bunun partililikle, siyasetle, insanlıkla, insan onuru ile ne alakası vardır ki!
Hem bu alçaklığı yapanların sayısı bir siyasal oluşuma katkı sağlayacak nitelikte midir ki, böylesi bir rezalete çanak tutuluyor! Böyle bir sayısal nitelikleri olsa bile bizim duruşumuz asla değişmez!
Kim bu insanları zehirliyor, kimler buna göz yumuyor toplum bunları görüyor.
Onun için yarından yakını yok, Türkiye’deki bütün siyasi partiler bu rezilliğe karşı olduklarını ilan etmeli, bu konudaki samimiyetlerini ortaya koymalıdırlar. Bu bir nefret söylemi değildir! Varsayalım ki öyle; bu alçak ve ahmaklardan nefret etmek bile onlara değer vermek olur.
Hem bu pisliği, alçaklığı yapacaklar ve hem de yaptıklarını toplumun hoş karşılamasını bekleyecekler! Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesi insan hakkıymış! Buna müdahale, insan onurunu zedelermiş.
Vay utanmazlar, vay ahlaksızlar vay!

Yetmedi, bir de; utanmadan, arlanmadan, tarih boyunca İslam’ın bayraktarlığını yapmış bir milletin bunu kabul etmesini bekliyorsunuz. Bu olacak şey midir?
Bu alçakların yüzünden başımıza taş yağacak.
Ben bir vatandaş olarak söylüyorum; bu konuda amasız, ancaksız tavrını net ve mert olarak herkes, TBMM çatısı altında ortaya koymalıdır. Zaman zaman televizyon kanalları arasında gezinirken, bazı spikerlerin de güya entellik adına bu tür gelişmelerin normal kabul edilmesini söylediklerini görüyoruz.
Ne olacakmış, bütün dünya bunu kabul ediyormuş gibi, boylarını, idrak ve kültürlerini aşan laflar ettiklerine şahit oluyoruz.
Bu akıl fukaralarına da diyoruz ki; eğer adamsanız işinizi yapın, adamlığı, madamlığı tercih edenleri sahiplenmeyin, önünüze, arkanıza biraz bakın be hey gafiller.
Bizden söylemesi.