Bizim bir atasözümüz vardır; Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır.
Atalarımız daha gerçekçi, daha medeni, tercihlere daha saygılıymış. Zira hiçbir kadın kendisine yapılan teklifi kabul etmek zorunda değil diye düşünmüşler. Evlilik gibi bir kararda "hayır" tercihini kullanmak atalarımıza, size, bana çok normal gelebilir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YCGK)'nun 14 "erkek" üyesi için normal değil.
33 yaşındaki Hatice Kaçmaz'ın ömrü bir parkta 15 bıçak darbesi ile son buldu. Bunun sebebi olmaz da illaki soranlar olacaktır; evlenme teklifini reddettiği için! Ve Yargıtay bunu indirim sebebi saydı.
Kadına karşı şiddette, kravat ve takım elbise ile gelen, "iyi hal indirimi" saçmalığı tartışılırken YCGK verdiği içtihat kararı ile bu durumu bir anlamda resmileştirdi. Yargıtay kararında cinayetin, "evlenme teklifine aldığı hayır cevabı sonrasında bir öfke patlaması ile işlendiği" yazıyor. Sanık tutkulu bir aşkla seviyormuş, o an duygusal çöküntü yaşamış, anlık bir hiddetmiş miş, miş, miş...
Ve gerekçeli kararda şu yazıyor; Hatice Kaçmaz evlenme teklifini kabul etse öldürülmeyecekmiş!
Bitmedi; ne sebepleri, ne kendileri, ne koruyucuları bitmedi! Kısa giyindi, ruj sürdü, kahkaha attı, boşanmak istedi, başkası ile evlendi, beni reddetti! Bu liste her geçen gün uzuyor. Şimdi de yargılamanın en üst organı YCGK, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin önüne geçilemeyeceğini, bunun aslında bir zihniyet problemi olduğunu, bu zihniyetin de hukukun içine işlediğini gösteriyor bize.
Hukukçular bile bu karara tepkili. "Hukukta böyle bir mantık olmaz" diyorlar. Zaten bu mantık hukukun değil, hukuku işlettiklerini iddia eden erkeklerin!
Erkeklik cinsiyet, adamlık karakter meselesidir. Etrafımızda erkek değil adam görmek istiyoruz!
HEDEF MİLLET İRADESİNİ DOĞRU SAYMAK
İktidar Haziran 2023'ü gösterse de muhalefet erken seçim hazırlıkları yapıyor. Sandık eğitimleri başlayan CHP, yapılan bazı değişikliklerin kanuna aykırı olduğunu vurgulayarak düzeltilmesi için baskı yapıyormuş. Oyların doğru şekilde tutanak altına alınması için hayati önemi olduğu belirtilen değişikliklerden bazıları şöyle;
1. Sandık Başkanının teslim aldığı ve sabah hazırlık esnasında sayımı yapılan boş zarf ve pusula sayılarının yazıldığı bölüm tutanaktan çıkarılmış.
2. Sandığa ait seçmen listesinde olmadığı halde kanun gereği oy kullanan seçmen sayısının belirtildiği bölüm tutanaktan çıkarılmış.
3. Geçersiz sayılan zarf ve pusulalar ile hesaba katılmayan zarf ve pusulaların, geçersizlik veya hesaba katılmama nedenlerinin yazıldığı bölüm tutanaktan çıkarılmış.
4. Halk oylamasına katılan seçmen sayısı tutanakta yer alırken, sandıktan çıkan zarf sayısı ile zarflardan çıkan oy pusulası sayısının yazıldığı bölüm tutanaktan çıkarılmış.
Referandumda YSK, sandıklar kapandıktan sonra "Mühürsüz pusula ve zarflar da geçerli" kararı almış, CHP 2 buçuk milyon oyun şaibeli olduğunu söylemişti. Bu rakam, evet ve hayır oyları arasındaki oyun 1 milyon 200 bin fazlasıydı. Yani YSK'nin bu kararı bir ülkenin kaderini etkiledi. Şimdi oyların sayımı ile ilgili bu değişiklikler de seçimin ve sayımın sağlıklı yapılması açısından önemli gibi duruyor.
Süreci, itirazları ve çıkan sonucu izleyeceğiz. Millet iradesinin ortaya konulmasını etkileyecek her türlü uygulama vatana millete ihanettir.