nereden aklıma düşmüşse;
1987’de ankara'da mülkiyeliler birliği lokalinde ilkyaz gününde bir köşeye sığışmış edip akbayram'ın birçok şiirini dillendirdiği murat kalaycıoğlu ile sohbet ediyordum
kim nasıl tanıştırmış şimdilerde anımsamıyorum
*
o zamanlar bizler yirmili yaşların sondeminde herk oluyorduk
cıvıl cıvıl ankara
benim içimde hasretlik ve gurbetlik
cebimde üç kuruş para
cumartesi ve pazar günleri akay yokuşunda hemşinlilerin kahvehanesinde ocakçılık yapıyorum
ilkgözağrım daha sesini duyurmamış dünyaya
edip akbayram'sa sesinin ve ününün zirvesinde
bizlerin de gönül katında
ancak her şey bir yana küçük bir cep kitabı şiir defterini imzalamış vermişti murat kalaycıoğlu
ve içinde;
'sizler de bir buluttunuz'
'kibar gelin'
gibi sözleri okudukça gönenmiş defaten sonraki akşamlarda buluşmuş edebi sohbetlere kaldığımız yerden su gibi biraları devirip devam etmiştik
sonrasında geçim kaygısı ile sonbahar yaprağı gibi savrulup gitmiştik oralardan memleketin başka diyarlarına
şu dizelerse o gün bugün hiç çıkmadı aklımdan:
*
rüzgârdı yaprağı eğdi
de ki dala bıçak değdi
ormanlardaki çiçeğin
vazolarda işi neydi?
murat kalaycıoğlu
ayıntap