Nihayet Sayın Mehmet Şimşek bunu ifade edebildi. Mesele bizim israfımızdır.
Arzı yükseltmekten daha önemlidir talebi kısmak.
Uzman olmaya gerek var mı; “Geliriniz ne kadar çok olursa olsun, giderinizi kontrol etmezseniz o gelir size asla yetmez.“ Dipsiz kuyu gibi yani.
“Serbest piyasa ekonomi sisteminde, vatandaşın harcama kültürü ile devletin ekonomisi paraleldir.”
Örnek mi? Japonya, Avustralya, Almanya vs. Dinimiz buna israf der. “Yiyin, için, giyin ama israf etmeyin.” Basit ama ne muhteşem bir sistem değil mi? Yok canım din gericiliktir.
Evet, serbest piyasa ekonomi sisteminde arz, talebi karşılamalıdır. Ama talep kontrolsüz olursa (delik büyük olursa) bunu karşılayabilmek mümkün müdür?
Japonya’da enflasyon -3 okuduğum makalelere göre. Ve uzmanlar da böyle söylüyorlar zaten. Japon halkı öyle tutumlu ki devlet, tüketimi teşvik için faizsiz kredi veriyor vatandaşa. Kendi üretimini de dışarıya satarak cari açık diye bir ifade söz konusu bile olmuyor!
Bizim ülkemizde ise arz talebi karşılayamayınca yurt dışından ithalat artıyor. Dolayısıyla cari açık denilen ifade ortaya çıkıyor. İşte bu da doları ve enflasyonu besliyor.
Çok basit bir hesap yapalım: 90 milyon nüfusumuzun 40 milyonunu üzerinden ve en düşün harcama limitiyle bir hesap yapalım. Bunu da bir yıllık olarak ele alalım.
Arkadaşlar, petrol istasyonları, marketler 1 kuruşa tenezzül edip onu sizden alıyorlar!
İşte size aldığım bir veri:
“Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Şubat ayında dış ticaret açığı 7 milyar 723 milyon dolardan, 11 milyar 847 milyon dolara yükseldi.”