Gezgin bu kez yaylalarda “likarba” Yaban mersini meyvesinin peşine düştü.
Bu aylarda Trabzon’un birçok yaylasında, özellikle 2 bin rakımda doğal ortamda yetişen yaban mersininin izini bu kez Beypınarı Yaylası Isırganlık mevkiinde aradık.
Mekana ulaştığımızda ise yörede likarba, “lifos”  adıyla da anılan yaban mersinini toplayan kadınları görünce Hasan Kamber yanında getirdiği saklama kutusuyla kendini bir anda yaban mersininin yoğun olduğu mekana doğru attı. Kırk yıllık toplayıcı gibi bir saat içerisinde iki kutu topladı.
Beypınarı Yaylası’nın Tonya’ya bakan kısmındaki, yaban mersini toplayan kadınlar yörede bu meyvenin adının lifos olduğunu ifade etti.
Toplaması zor olan meyve, yaylada ve doğal ortamda yabani otlarda yetiştiği için değerli.
Birçok vitamini bir arada barındıran yaban mersini yaş tüketilmesinin yanı sıra reçeli de yapılıyor.
Toplayıcı kadınlar, zorlu şartlarda toplanan yayla lifosuna talebin yoğun olduğunu belirtiler.
Yine yaylacı kadınların ifadesine göre kilosu 250-300 TL arasında alıcı buluyor.
Bu arada yaban mersininin iki cinsi olduğunu öğrendik.
Bu aylarda toplananı, yerde çim üzerinde yetişen cins.
Bir diğeri ise Eylül ayının sonunda başlıyor, yerde değil bodur ağaçlarda oluyor.
Trabzon’da yaban mersininin doğal ortamda görüldüğü belli başlı yaylalar ise şunlar; Beypınarı, Derinoba, Honefter, Akkese, Sis Dağı Yaylası.
Sürmene ve Çaykara yaylalarında da yetiştiği biliniyor.

UÇAKTA TANIŞTILAR HIDIRNEBİ’DE HORON OYNADILAR

Gazeteci arkadaşımız Ali Savaş anlattı.
İlginç geldi.
Hikaye şöyle; İstanbul-Trabzon uçağında aynı sırada yan yana oturan iki bayan olayın kahramanları Akçaabatlı Kübra Nur ve Cezayir asıllı Semaher Bouzeghaia.
Yan yana oturan iki bayan havadan sudan bahsettikten sonra tanışma fazlına geçiliyor.
Aslen Cezayirli olan Semaher, Dubai’de yaşıyor, gayrimenkul danışmanlığı işiyle uğraştığından bahsediyor.
Trabzon’a ise yörenin gelenek, görenek ve kültürünü tanımak için geldiğinden bahsediyor.
Cezayirli kadının bu ifadelerinden sonra Kübra kadının samimiyetinden etkilenmiş olacak ki, onu evlerine davet ediyor, yaylaları Hıdırnebi’ye getiriyor, yörenin kıyafetlerini giydiriyor.
Bitmedi yaylada horona sokuyor, becerebildiği kadarıyla sallanıyor.
Fotoğraflarda görüleceği gibi Cezayirli Semaher adeta mutluluktan uçuyor.
Bir de, Kübra Nur’ların evlerinde yaş gününe katılıyor ve üç gün kaldığı Trabzon’dan Dubai’ye uçuyor.
Bu da böyle bir hikaye.
Duyarlılığı için Kübra Nur kardeşimiz ve ailesiyle bir Trabzonlu olarak gurur duydum.
Önce ailesine böyle bir evlat yetiştirdiği için, “alkışların en büyüğü.”
İkinci alkış ise Kübra’ya; Trabzon’da Arap turistlerin bolca “kazıklandığı” gazete haberlerinden sonra duyarlılığın ve misafirperverliğin için.

***


VARGİT ÇİÇEKLERİ AÇTI

Birçok adı olmasına rağmen yöremizde “vargit” adıyla anılan, lale familyasından olan çiçek yaylaları, pembeye ve beyaza bürüdü.
Yaylanın her yerinde kimi zaman ineklerin otlak alanlarında, bazen de “sisin” kapladığı yayla yamaçlarında.
Bazen ise yaylanın ücra noktalarında rastladığımız çiçekler adeta görsel bir şölen sunuyor.
“Vargit”in özelliği, Karadeniz yaylalarında bu çiçeğin, yer yüzüne çıkması, efsaneye göre yaylalardan “geri dönüşün habercisi” olarak da İfade ediliyor.

***

KURAKLIK YAYLALARI DA VURDU

Beypınarı Yaylası’nda inekleri otlatırken sohbet eden kadınlara rastladık.
“Bu sene yaylacılık nasıl geçti?” diye sorunca, “kuraklıktan” dert yandılar.
Yaylaya geliş masrafını bile karşılayamadıklarını ifade ettiler.
Kuraklık ve verimli süt olmayınca yaylalardaki süt ürün fiyatları üçe katlandı.

Yıllardır Haçka Yaylası’nda esnaflık yapan Fethi Baykuş, “Süt, az olunca fiyatlarda haliyle arttı. Neredeyse üçe katladı.” dedi.

Şu anki fiyatları ise şöyle açıkladı:, Tereyağı 240 TL, İmansız Peynir 90 TL, Varil Peyniri 160 TL, Yer Peyniri 170, Yumurtanın çifti 8 TL.
Bu hafta yaban mersinin izini sürdük.
Kübra Nur’un duyarlılığını köşemize taşıdık.
Vargit çiçeklerinin görsel şölenine tanıklık ettik.
Yaylaların kurak geçmesi yaylacıları vurdu.
Bu da süt ürünlerine olumsuz yansıdı.
Sonuçta her şeye rağmen yaylalar müthiş.
Gezgin köşesinde, bir sonraki serüvende buluşmak üzere hoşça kalın.