İtiraf etmeliyim ki; Trabzonspor teknik direktörlüğü için ismi geçtiğinde en büyük tepkiyi veren kişilerden biri de bendim. İster ön yargı deyin, isterseniz de antipati. Ama gelin görün ki bugün yaptıklarına şahit olunca kendisine karşı haksızlık etmişim diyebilirim.
Abdullah Avcı...
Geçtiğimiz sezon kaybedilen şampiyonluk, yeni sezonda sahada ne yaptığı belli olmayan, rakiplerine cömertçe puanlar takdim eden bunun yanında yönetim kurulu içinde krizler yaşayan Trabzonspor, Avcı’nın gelişiyle birçok sorunun üzerinin kapatmış oldu. Kısacası takım sahada üretmeye, puan hanesini yükseltmeye başlarken, yönetim kurulu içinde baltalar gömülmeye başlandı. Takımın özgüveni artarken, camianın da umutları yeniden yeşermeye başladı. Tabi bunların hepsinde Abdullah Avcı’nın katkısı inkâr edilemez bir gerçek.
Alınan üst üste mağlubiyetler Trabzonspor takımında ciddi bir özgüven kaybına yol açmıştı. Takımın teknik heyetinde bulunan 3 numaralı ismin bir anda teknik direktör oluşu ve takımın bunu asla kabullenememesinin bedelini ağır bir şekilde ödeyen futbolcular, Avcı’nın gelişiyle birlikte kendini kısa sürede toparlamasını bildi. Tecrübeli teknik adamın Trabzonspor’un yapısını iyi analiz etmesi ve camiayı yakından tanımış olması acemilik sürecini çabuk atlatmasına neden oldu.
Kente gelir gelmez Trabzonspor’un efsane teknik direktörü Ahmet Suat Özyazıcı’yı evinde ziyaret etmesi, Özkan Sümer’in sağlığını yakından takip etmesi ve camiaya mütevazi bir şekilde mesajlar vermesi, Avcı’nın kamuoyunca çabuk kabullenilmesine neden oldu. Kendisinin de Karadenizli olduğunu vurgulaması ve bu yöreye uzak olmadığını belirtmesi erken kaynaşmanın bir başka faktörü oldu.
Siyasi bir dil kullanmaktan, taraftarı gaza getirmekten ziyade takım içindeki oyun kurgularıyla, futbolu daha nasıl güzelleştirebilirim duygularıyla yoğunlaşmış bir teknik adam gördük. Olanlar oldu bitenler bitti. Trabzonspor’un bundan sonra en çok ihtiyacı olduğu şey birlik ve beraberliktir.
Kadronun yetersiz olmasına rağmen sahada iyi niyetle mücadele eden, belli bir disiplin içerisinde galibiyet için elinden gelen mücadeleyi ortaya koyan ve sonuca gitmeyi başaran bir Trabzonspor Avcı döneminin en büyük eseri oldu. Yeni transferlerin katılımı ile birlikte daha da güçlenecek olan Trabzonspor’un, ikinci yarıda daha iyi şeyler üreteceği aşikar görünüyor.
Bundan sonra hem yönetimin hem de camianın Avcı’ya destek olması ve sabırlı bir şekilde süreci takip etmesi gerekmektedir. Zira istikrar başarının anahtardır.