Trabzonspor sancılı bir sezon geçiriyor. Avrupa kupalarında yaşanan hezimetin ardından lige de kötü başlangıç yapmış, Abdullah Avcı gönderilerek kulübün efsanesi Şenol Güneş takımın başına getirilmişti.
Şenol Güneş’li Trabzonspor, daha önceki bütün buluşmalarında başarılı olmuş, kupaları malum nedenlerle elinden alınmasına rağmen oynadığı futbol, ‘Barcelonavari’ diye tanımlanmıştı yıllardır.
İşte bütün mesele buradaydı zaten.
Şenol Güneş bu son buluşmada da aynı sistemi oturtmak istedi Trabzonspor’a.
Topa sahip olacak, oyunun hakimi bir Trabzonspor. Güneş’in anlayışında ‘geçiş futbolu’ yoktu zira. Israrla kendi oyununu oynatmaya çalıştı.
Ama olmadı. Bunun birkaç nedeni olabilir:
Kadro yapısı O’nun sistemine uygun değildi, önemli isimler sakattı. Ve kötü futbol yetmezmiş gibi bariz hakem hataları yaşadı Bordo-Mavililer… TFF ve MHK’dan az çekmediler bu süreçte!
Ama ligin ikinci yarısında Güneş’in aklındaki sistemin yavaş yavaş seyretmeye başladık.
Alanya, Antalya ve Sivasspor maçları.., Beşiktaş ve Gaziantep maçlarının bir bölümü…
Son olarak da önceki akşam oynanan ve farklı kazanılan Çaykur Rizespor maçı.
Ne değişti Trabzonpor’da peki?
Öncelikle defans oturmaya başladı. İkisi de sakatlıktan dönen Saviç – Batagov ikilisi hem savunma, hem de topu oyuna sokmada başarılı oldular. Gol atıyorlar, asist yapıyorlar.
Sol beke gelen Mustafa Eskihellaç çabuk uyum sağladı.
İki Ukraynalı Sikan ve Zubkov ise tam isabet.
Yani ara dönemde alınan 4 oyuncudan 3’ü tam isabet oldu.
Böylece takımda 2-3 kişinin sırtında yol alan Trabzonspor’da paylaşım arttı.
Ve Şenol Güneş’in sistemi bu gelişmelerin ardından oturmaya başladı. İnat etti, taviz vermedi, çok bedeller ödedi, hatta ödetti ama vazgeçmedi, nihayet sonuç almaya başladı.
Bir örnek: Çaykur Rizespor maçında atılan ilk golü hatırlarsak, önde çok adamla baskı, topu kapma ve dar alanda seri paslarla kazanılar gol.
Şenol Güneş’in aklında sadece bu var, kaybedilen topu çabuk kazanmak, seri paslarla rakibi bunaltmak ve sonuç almak.
Koşu mesafelerinin de giderek arttığı istatistiklerle ortada, bu da önemli bir avantaj.
Kalan bölümde bu sistemin daha da oturacağına inanıyorum ben. Kazanırlar, kaybederler, yine istikrarsız sonuçlar alırlar ama güzel futbol seyrettirirler.
Ligde erken havlu atmanın daha çok deneme için sabır anlamında Güneş’e yardımcı olduğu muhakkak.
Artık güzel futbolla sonuç arıyor ve Güneş’li Trabzonspor’un maçları bol gollü ve keyifli oluyor.
**
Şimdi zorlu bir Konyaspor sınavı var önünde. Disiplini ön plana çıkaran bir rakip.
Avantaj Trabzonspor’dan yana bence, şundan:
Konyaspor diken üstünde, ateş hattı stres yaratıyor.
Trabzonspor rahat, stres yok ve en önemlisi, sistemi oturtan formda isimlerin sayısı giderek artıyor.
Konyaspor’un belli ki her zamankinden daha çok taraftar gücüne ihtiyacı olacak, çünkü kaybederse çok zor günler geçirecek Yeşil-Beyazlılar.