Dünyanın en büyük futbol kulüplerinden Real Madrid’e henüz 18 yaşında bir futbolcu gönderdik. Alışılagelmiş törenlerin, gürültü ve şamataların dışında, sade ve sessiz uğurladık Arda Güler’i. Oradaki karşılanışı ve medyaya tanıtımı görkemli oldu. Herkes ana kuzusu bu çiçeği burnundaki futbolcuyu görmek için tören alanında ve televizyonlarının başında dikkatli bir şekilde bu programı izlemekteydi. Heyecan zirvede, önce kulüp başkanı Florentino Pérez kürsüye çıktı ve torunu yaşındaki bu dünya yıldızını transfer ederek taraftarlara keyifli bir sezon izlettireceklerini söyleyip kısa bir konuşmanın ardından mikrofona Arda Güler’i davet edip hemen kürsünün önünde adeta hazirol vaziyette dikkatli bir şekilde Arda Güler’i dinlemeye başladı.
Kulağında küpeleri, başında ters konulmuş şapkası, ağzında çikleti, görülebilen her yeri döğmelerle süslenmiş çağdaş bir züppe olarak değil; takım elbisesi, kravatı ve heyecanını bastırmaya çalışan körpe simasıyla Arda Güler konuşmaya başladı.
Heyecanların zirvede olduğu bir anda Arda; ben diyor, aslında İngilizce bilirim ama Türkçe konuşmayı tercih ederim. İnanılmaz bir mesaj. Bu mesajı yıllarca beklediğimiz büyük büyük adamlardan değil de 18 yaşındaki hayatının baharında kariyerinin zirvesinde bir Türk gencinden duymak, yarınlar için ümitlerimizi yeniden yeşertmiştir. Belli ki kültürlü bir anne-babanın rahleyi tedrisinden geçen bu genç yıldızımız aynI zamanda, ülkemize transfer olarak milyon dolarlar alıp bir kelime Türkçe öğrenmeyen yüzü boyalı futbolculara da sitemini iletmiş oluyordu. Real Madrid’in büyülü dünyasının inanılmaz ihtişamına rağmen genç yıldızımızın hiç bir hareketinde şımarıklık yoktu.
Bu organik duruşuyla Ardamızı kutluyor, Türk’ün asaletini yansıtan bu onurlu gidişiyle gözlerinden öpüyoruz.
Aynı zamanda onu 13 yaşında Gençlerbirliği takımında tespit edip transfer ederek kulübün bütün imkanlarından onu yararlandırarak 16 yaşında takımda yer verip yıldızlaşmasında birinci derecede rolü olan Ali Koç’u da kutluyoruz. Trabzonspor’umuzun da alt yapıya eskisi gibi önem vererek planlanmış zamanda böyle dünya yıldızları yetiştirmesini temenni ediyoruz.
Bilmek ve görmek isteyenlere demek isteriz ki; işte Arda Güler, işte Türk’ün asaleti,
Yetmez mi!