39 derece boylamı” konusu uzun süredir üzerinde durulan bir konu... Enlem ve boylam konusu, mektep, medrese görmüş, eli kalem tutmuş insanların hatırlayacakları basit bir coğrafya tabiri.. amma velakin.. dünyada belli boylam ve enlem daireleri konusunda bazı derin bilim adamlarının bayağı kafa patlattıklarını duymuşluğumuz var..
KTÜ Jeodezi Bölümü eski başkanı merhum Prof. Dr. Erdoğan Özbenli hocanın bu konuda, bilim dünyası ile paylaşmadığı bazı bilgileri olduğunu bilirdim. Bu çok özel konu ile ilgili olarak hasbelkader yaptığım bazı araştırmaları, 1976 yılında Trabzon’u ve KTÜ’yü ziyaret eden, Bonn Üniversitesi profesörlerinden, harita konusunda yetişmiş büyük dehalardan olan, dört kere doktora yapmış.. Prof. Dr. Dr. Dr. Dr. Helmut Wolf ile de Bonn’da bazı görüşmelerimiz olmuştu.. Ben kendisini Bonn’da ziyarete gittiğimde, bina içinde dağ gibi yığılmış onun “Dengeleme” kitaplarını görmüştüm..
Bütün cilt kapaklarını söktürüyordu.. Nedenine gelince, isminin önüne, dört kere “doktor” unvanı yazılmış olduğu için bundan esef duymuş.. ve sadece isminin yazılmasını istemişti.. Ve o canım kitapların kapakları sökülüyordu.. Bu büyük tevazudan dolayı kendisine hayran kaldım tabii.. Zira bizde olsa.., dört unvanın yanına.. on tane daha ekler miydi.., allame geçinenler, eklerdi tabii, eklemez miydi?..
“39 derece boylamı” konusunda gerek Helmut Wolf’un, gerekse diğer bazı Alman bilim adamlarının araştırma yaptığını biliyorduk. Zira ‘yer yuvarlağının üzerindeki manyetik alanlar konusu’ son derece önemliydi.., halen de öyle...
Aradan geçen uzun yıllara rağmen.. “39 decere boylamı” konusunun giderek artan bir önemle değerlendirildiğini görüyoruz.. Dünyayı enine ve boyuna bölen enlem ve boylam çizgilerinin içinde bazılarının manyetik etkilerinin olduğu gerçeğinin yani..! “39 derece boylamı” konusunda artık bazı derneklerin, internet sitelerinin ve “think thank” gruplarının bile oluştuğu dünyamızda, Trabzon’un da tıpkı “Mekke gibi”, “39 derece boylamı” üzerinde yer alan bir şehir olduğu, bize bir şeyler anlatabilmeli.. Dünya üzerindeki belli alanların ve arazilerin, manyetik güce sahip olduğu gerçeği midir, acaba Trabzon’u bu derece önemli kılan!.. Trabzon üzerine tertiplenen bunca oyunların.. perde arkasındaki gerçek bu mudur?..
1453 yılında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in, bu tarihten sonra yaptığı uzun süreli askeri hesapların ardından.., aylar süren son derece çileli yolculuklardan sonra.. özellikle ve gizlice Trabzon üzerine gelmesi.. ve bu kenti ele geçirmesinin nedeni ne olabilir ki..? Trabzon’un havasının ve suyunun insana “rehavet” verdiği için değildir herhalde!.. Bu konuyu çok iyi düşünmek.., sonra da oturup tekrar tekrar çooooooook... iyi düşünmek gerekir!..
Bazı askeri ve resmi kurumların, hassas iller sıralamasında.. Trabzon’a üçüncü sırayı vermesinin nedeni de böyle bir endişeden kaynaklanıyor olabilir mi..? Trabzon üzerine oyunların.. arka planı nedir, ne olabilir acaba..?
Fuzuli işleri bir kenara bırakıp.., bu önemli konu için azıcık saksıları çalıştıralım mı?
Ne dersiniz?