Hani bazı vükela beylere göre.., Trabzon, bir kültür ve sanat şehri ya.., kentimizde “horon” adıyla bildiğimiz mahalli folklor oyunu ve bu oyunun en kıdemli sazı olan kemençe için “neden” şimdiye kadar bir müze kurulmadığını yıllardır çok çeşitli zamanlarda ve mekânlarda dile getirmeye çalıştım..
Ayrıca, özellikle resmi makamların maalesef.. artık her açılışa, her kutlamaya ve her şeye.. nane etmeye başladıkları.. mahalli folklor oyunu olan horonun, bu zor durumdan kurtarılıp, edebince ve şanına yakışır bir şekilde icra edileceği amaçlar için uygun mekânlara davet edilmesi ve bu seviyesiz şarlatanlığa.. artık bir son verilmesi de bir zaruret halini almıştır..
Balkan ülkelerinde, benzer şekilde yaylı kemençe türleri var.
Ayrıca bazı Asya ülkelerinde de kemençeyi andıran tek, çift veya birkaç telli ve yaylı sazlar bulunmaktadır. Bu yörelerde, halk müziği sazlarının titizlikle korunduğu ve folklorik kıyafetlerin saklandığı saz müzeleri kurulmuştur.
Bunlara bakarak, Trabzon’da şimdiye kadar neden bir Kemençe Müzesi kurulmadığının cevaplarını aradım.. Trabzon’da zaten neyin ‘dört dörtlük’ müzesi kurulabilmiş ki..
Kemençeler, yaylar, folklorik kadın ve erkek kıyafetleri, hamayıl denilen aksesuarlar, kuşaklar ve halk müziği ustalarının fotoğrafları, el yazıları, notaları, kaset ve plakları.. kısaca, onları gelecek kuşaklara tanıtabilecek yazılı ve görüntülü eserler.. her geçen gün ortalardan kaybolup giderken buna neden seyirci kalıyoruz?..
Eskilerden bir Bicioğlu Osman’ı (Piçoğlu değil !!), Katip Şadi’yi, Hüseyin Birincioğlu’nu, Hüseyin Dilaver’i, Hasan Tunç’u, Cemile Cevher Çiçek’i, Sürmeneli Ali Kemal Bulut’u, Saffet Genç’i, Erkan Ocaklı’yı, Kâmil Sönmez’i, Süreyya Davulcuoğlu’nu ve nice ustaları... On yıl, yirmi yıl veya elli yıl sonraki kuşaklardan kimler bilecektir..?
Kemençe yapan ustalar, ses ve saz sanatçılarımız maalesef artık birer birer maziye gömülmektedir.. Bazı Yunan saz yapımcıları bile, dünyada çeşitli ortamlarda kemençe sazının kendi imalatları olduğunu.. söyleyerek maalesef bu sazımıza da sahip çıkmaktadırlar..
Mazinin karanlıklarında kaybolup giden sadece folklor değerlerimiz mi? Trabzon’u, Trabzon yapan folklorik, etnoğrafik ve yöresel pek çok malzemeler de hızla yok olup gitmekte, yok bahasına satılarak elden çıkarılmaktadır..
Kentimizde kurulacak bir Kemençe Müzesi ile, bu kayıpların önüne geçilmeye başlanması mümkün olacak ve bu amaçla Trabzon’un ilçe ve köylerinden toplanacak malzemelerle müzenin koleksiyonları zenginleşecektir..
Yoksa.., Trabzon’un bu kadar bol kaymağı, balı ve bedava sütü varken.., her önüne gelen arşiv fareleri.. bunları yağmalayıp avuç avuç toplarken.. bu uçurmaların ve uçurtmacıların.. sonu gelir mi..?
Gelmez!..