Sezonun dördüncü maçı Alanyaspor karşısına değişik bir diziliş ve oyuncu kadrosu ile çıkan Ersun Yanal’ın kadro ve oyun anlayışında karasızlığının sürdüğünü anlamaktayız. Değişik diziliş ile oyuna başlayan Trabzonspor, ilk yarı pozisyon bakımından Alanyaspor’dan üstündü. Ancak özellikle Suk ile yakaladığı pozisyonları gole çevirme becerisini gösteremedi.
Savunma anlayışını öne çıkaran bir düşünceyle oyuna başlayan Alanyaspor’un bu anlayışı Trabzonspor’a orta alanda oyunda baskın olan taraf görüntüsünü verdi. Trabzonspor bu oyun anlayışında olan rakibi karşısında oyun ritmini yükseltme şansını kullanamadı aksine, topun arkasında kalmaya çalışan rakibinin oyun ritmine ayak uydurmak zorunda kaldı. İlk yarı Trabzonspor’un oyun ve pozisyon üstünlüğü ile sona erdi.
İkinci yarıda bu kez öne çıkan, rakibin savunma arkasına derin toplar atan, orta alandan tek pas ile çıkan Alanya golü buldu. Golde savunmanın blok olarak seyrettiği pozisyondaki hatasına geçen müsabakada “Okay’ın” yaptığı bireysel hatayı bu kez Uğur yaptı. Rakibin topla buluşması sonrası topa vuruşunda vücudunu büyütmeyip küçültünce top Trabzonspor ağları ile buluştu. İlk gol şokunu henüz atlatmadan 62. dakikada birinci golde savunmanın yaptığı hatayı bu kez orta alan bloku yapınca tek top ve hızlı çıkış ile ikinci gol geldi. Yenilen iki gol sonrası oyuncuların bireysel davranışları daha da öne cıktı.
Bu yıl oynadığı dört müsabakada da görülen bir özelliği Trabzonspor’un futbol genlerine uymayan bir anlayıştır. Topa ve rakibe karşı yumuşak oyun. Her müsabakada ikili mücadelelerde rakibin üstünlüğü bu oyun anlayışının kanıtıdır.
Bu yılın transfer uygulaması ile elden çıkardığımız Sefa üçüncü golü yeni transferlerin oluşturduğu barajın üzerinde kaydetti.
Yardımlaşma yaşamın her alanında gerekli olan bir davranıştır. Bu anlayışın takım olmanın ve takımın başarılı olmasında vazgeçilmez bir öncelik olduğu bu Trabzonsporlu futbolculara anlatmak yapılacak en öncelikli iş olmalıdır.