ezidi kadınları gibi güneşi üzerime doğdurtmam
alacakaranlıkta kalkıp mutfağa geçer bi'kaç yudum da olsa bir bardak su alır içerim
sonra tekrar gerisingeri cenin pozisyonunu alır yatağıma kıvrılıp günün biraz daha sararmasını beklerim
arada göz ucuyla çöpten evimize birkaç aylıkken yadigâr düşen şimdilerde tek yaşama sevincimiz olan kedimiz ayşe gelip;
kalk! çabuk kalk da bana mama ver! diyerek ayaklarımı tırmıklamasını gözlerim kapalı izlerim
ister istemez onun açlığına boynumu büker mamasını verir saatin 06.45 olmasına dek yatarım
*
sonrasında kalktığım zaman ilk önce ocağa çay suyunu koyar ardından ayşe kızımızın kumunu temizler el yüz derken de çayın suyu kaynamış olur onu demlerim
bu sefer de oturma odasındaki kanepeye yine ceninvari yarı ayık yarı uykulu kıvrılıp saatin 07.30'u göstermesine değgin yattığım yerde dönüp dururum
*
tavşankanı çayım tavını almıştır
bir dilim ekmek iki zeytin bir bardak çay bir tek yumurta bir parça peyniri reçel ya da bal pekmez ne varsa otumun ocağımın kilerimin içinde 'alınterimi' yemeden çiğ gövdemi salmam sokağa
emin ve vakur adımlarla arşınlarım sokağı
ve sokağın müdavimleri olan (özellikle kediler) sokak canlılarını selamlarım ilk önce
evden çıkarken mutlaka onlar için yem mama vardır terekemizde ardından da seyri sefer eder giderim içimdeki hercaiâleme!
..
ortahisar