Ne tuhaf bir ifade değil mi? Her şeyin biriktirmesi olur da; insanın biriktirilmesi de nasıl olur diye okuyanlar ilk bakışta bu ifadeye tepki koyabilirler. Ancak, üzerinde biraz düşünüldüğünde anlaşılacaktır ki; hayatta en güzel şey insan biriktirmektir. Nasıl mı?
Günlük hayatımızda sosyal ilişkilerimizin yeterliliği bizi her gün birçok insanla karşı karşıya getirir. Bu insanlar ile kuracağımız ilişkileri ileriye taşımak istiyorsak, onların mutlaka telefon numaralarını alıp kendilerini unutmayacağımızı onlara belirtmeli ve bu irtibatı samimi bir dostluğa taşımak için de, onları zaman zaman arayıp hal-hatır etmeliyiz. İnsan biriktirmenin ilk merhalesi böyle başlar ve aynı hareketin tekrarı ile gelişir ve büyür. Ama bu gün telefon taşıyan insanların telefonlarında sadece kendi aile bireyleri ile genellikle siyasi görüşleri kendisi gibi olan insanların bazılarının telefonları vardır. Farklı dünyaları olan insanları telefonumuza kayıt etmeyi bile düşünmeyiz. Sekiz milyarlık bir dünyada bu ne büyük yalnızlıktır! Bunun eksiklik olduğunu anlayıp gayret edersek, farklı insanlarla dost olup, onları biriktirmenin ne büyük bir sermaye olduğunu kısa sürede anlamış olacağız.
Sonrası insan olmanın erdemini sermaye olarak kullanmaya dönüşür.
Sizi siz olduğunuz için kabul eden, yanlış yaptığınızda sizi kırmadan düzelten, zor anlarınızda elinizden tutan, düştüğünüzde yerden kaldıran birçok kıymetli dostlarınız olur.
Arkanızdan konuşanlara haddini bildiren, sizin olmadığınız yerde bile sizi temsil edebilen, derdinize dermanı, kalbinize ferahlık veren sevenleriniz olur dünyanızda.
Yoklukta da yanınızda olan, gerektiğinde sizi, sizden çok düşünen, size her konuda arka çıkarak sahiplenen, yüzünüze gülerken yokluğunuza üzülen dostlarınız olur gönlünüzde.
Hata yaptığında özür dileyebilen, bencil değil, diğergam olan, size yaptığı iyiliği unutan, kendisine yaptığınız iyiliği asla unutmayan bir güzellik her zaman sizi karşılar. Birgün yollarınız ayrılırsa sırrınızı namusu bilen, kuyunuzu kazanlara karşı sizi uyaran, dünyanıza pusula olan insanlarla dolu olur çevreniz.
Yanlış yollara girdiğinizde size doğru yolu göstereni, size her daim hakkı ve sabrı tavsiye eden, kitap okuyan, riyasız, samimi, içten dostların olması ne muhteşem kazanımlardır. Paranın, makamın, rozetin kölesi olmayan, doğru bildikleri için bunlardan vazgeçebilen, insanları; dil, din, renk ve ırkına göre değil de; “Allah’ın yarattığı birer kutsal emanet” olarak kabul eden insanlarla dost olmak ne büyük sermaye olur.
Hayvanları seven, tabiatı koruyan, düşküne, mağdura, mazluma el uzatan koca yürekli insanlarla dost olmanız sizi güçlü ve mutlu kılar. Bu insanlar genellikle; sabahın seherinde uyananlar, yetime, yoksula, kimsesize gülümseyip el uzatabilenler ise sizin dünyanız cennete dönüşür adeta.
Baharın geldiğini müjdeleyen kuş seslerini seven, fırından yeni çıkmış sıcak ekmek kokusunu içine çekerken, gecenin bir vaktinde; sadece sesinizi duymak için arayan insanlarla yaşamak ne güzel bir birikimdir.
İnsan biriktirmek, erdemli insanların muhteşemliği ile güçlü ve mutlu olmaktır. Kim istemez insan biriktirmeyi? O zaman;
Bu yazımızı okuyan her dostumuz, bundan sonra bir şekilde ilk tanıştığı insanın telefonunu alarak onu, sonrasında aramayı ihmal etmesin, unutmasın temennisini paylaşıyorum.. Çok ihtiyacımız olan “Sosyal barışa” bundan daha çok katkı yapabileceğimiz bir yaklaşımın olmadığını hepimiz bilmeliyiz.