Bazı dostlar vardır ağacın sağlam dalları gibi sonuna kadar yanımızda kalırlar. Bazı dostlarda vardır ki sonbahardaki yapraklar gibi en ufak sorunda dökülüp giderler. Bu yaş ilerledikçe ortaya çıkan bir olgudur. Belli bir yaşa gelene kadar insanın etrafında birçok insan bulunur büyüdükçe bu sayılar belki azalmaz ancak dost etiketini verebileceğimiz kişiler değil sadece iş ilişkileri ya da tanıdık olarak hayatımızda kalırlar. İlk etapta yaşanan bu dökülmeler üzüntü hissi verirken zamanla huzura dönüşür. Çünkü ne olursa olsun yanında kalacağının hissini veren insanlar sana güven ortamını tesis eder. Arkana dönüp baktığın zaman gereksiz bir kalabalık değil de içini açabileceğin, her koşulda gülebileceğin insanların var olması, telefonunu eline aldığında aklına gelecek birkaç kişinin varlığı yetmeye başlar. Elimizdekiler ile yetinmeye başladığımızda ise şükretmeye başlarız.
Gözümüzden akan yaşlara sessizce gülen değil o yaşları anlayıp silecek gerçek dostların varlığına ihtiyacımız vardır çünkü olay iyi gününde değil zor gününde yanında birilerinin olmasıdır. Her zaman ayaklarımızın üstüne sağlam basamayabiliriz belki ancak dünyayı da ayaklarımızın altından çekip alacak insanların varlığı bizi sürekli düşürecektir. Düşe kalka öğrenecek yaşları geçtiğimizde, kendimizden büyük beklentiler içine girdiğimizde ise yanımızda kalan gerçek dostlara ihtiyacımız vardır. Elimizi uzattığımızda tutacağını bildiğimiz, en rezil anımızda dahil arkamızda desteğini hissedebileceğimiz, bizi değiştiren değil de olduğumuz gibi kabul eden gerçek dostlarımıza selam olsun. Düşen yapraklarımız ise sağlam köklerimizin altında çürümeye devam ede dursun.