13 Kasım 1918 Mustafa Kemal, Haydarpaşa Garı’na inmişti ve şu tesadüfe bakın ki aynı anda düşman zırhlıları da (İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan) peş peşe boğaza giriyordu. Tam 61 parça donanmayla, işgalciler zırhlılarını İstanbul’a çevirmişlerdi.
Gökte kara bulutlar, boğazda delirmiş dalgalar...
“Paşam gelmişler.”
Kısa ama kaygı yüklü bir cümle dökülüverdi, yaverin dilinden.
“Geldikleri gibi giderler.”
Kısa ama güven dolu bir cümle yankılandı, Paşa’nın dilinden.
***
Cevat Abbas “Bunu siz başaracaksınız paşam.” cümlesiyle tarihi bir öngörüde bulunur. Bulunur çünkü biliyordu ki O, üç yıl önce Çanakkale’de “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.” yönlendirmesiyle efsaneleşmiş bir paşadır.
Dolayısıyla bu kutsal görevin üstesinden ancak o gelebilir.
Bir gülümseme ve tarihi bir cevap, “Bakalım, inşallah.”
***
Mondros, ordumuzu dağıtmış, yurdun dört bir yanını yangın yerine çevirmişti. Yüzsüzler, Musul’dan İstanbul’a, Maraş’tan İzmir’e çirkin yöntemlerle ülkemizi işgal ettiler. İşbirlikçilikleri Damat Ferit ise, “İşgalcileri rencide edecek davranışlardan kaçınınız.” emrini vermekle meşguldü.
***
O, Cevat Abbas’ı haklı çıkartacak ilk hamleyi yapmıştı bile; hem de Haydar Paşa Garı’nda. Trenden iner inmez, kendisini karşılayan perondaki askerlerin çavuşuna; “Emir geçir, silahlarını vermesinler, köylerine götürsünler.” yönlendirmesini yaptı.
Emir kulaktan kulağa aktarıldı ve askerler silahlarıyla birlikte perondan uzaklaştılar. Bu, Kurtuluş Savaşımızın ilk emriydi. O an orada bulunan Cevat Abbas ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi Dr. Fahri, bu tarihi ana tanıklık yapıyorlardı.
***
Mustafa Kemal’in doğum günümdür diye ilan ettiği 19 Mayıs 1919, Türk milletinin, yok olmaktan var olmaya doğru doğumudur. Emperyalizme başkaldırarak sadece Anadolu’nun kurtuluşu sağlanmamış, bütün mazlum milletlere örnek olunmuştur.
Şimdi bağrında özgürce yaşadığımız bu cennet vatan, milyonlarca vatan evladının şehadetine ve fedakârlığına, işgalcilerse, “Söz konusu vatansa gerisinin teferruattır.” düşüncesinden beslenen ölümüne sevginin sınırsızlığına tanık olmuşlardır.
***
Yaşamak sevmektir,
Ölümüne sevebilmek.
Yaşamak ölmektir,
Onuruyla ölebilmek.
Biliyoruz ki, onuruyla ölenlerin mirası kutsaldır, kutsaldır vatanımız.
Nice 19 Mayıslara.
Bayramımız kutlu, gençlerimiz mutlu olsun.