“Gelince 23 Nisan neşe doluyor insan.”
Masumiyet kokan bu ifadenin coşkusuyla bayram kutlamayalı yıllar oldu. Siyah önlüklerde açan egemenlik çiçekleri, renkli giysiler arasında kendini hissettiremiyor. Bu burukluk diğer ulusal bayramlarda da yaşanıyor. Geçmişimize, birbirimize, bayramlarımıza sahip çıkalım ki geleceğimizin zeminleri güçlü olsun.
Kuruluş hikayesi bile olmayan halkların, ulusal bayramlarında yarattığı coşku, parmak ısırtıyor. Bizdeki bayram kutlama anlayışı neden duyarsızlığın etkisine girdi? Niçin gerekli heyecan yaşanamıyor, değerlerimizin değersizleştirilmesine neden kayıtsız kalıyoruz?
Bu konuda uzmanlar araştırmalar yapmalı ve sonuçları etraflıca değerledirmelidir. Ben bu sonucun doğmasında etkili olduğunu düşündüğüm fanatizme dönük değerlendirme yapmak istiyorum.
İlgi duyduğumuz alanın fanatizmi; kişisel gelişmeyi, ulusal birliği ve evrensel uyumu öldürür. Fanatik, hem kafasını hem de konusunu değiştiremeyen kişidir. Uzun yıllardır Türkiye fanatizmin kıskacında, bu da aklın ve hoşgörünün alanını daraltıyor. Güçlenen fanatizm değerlerimizi öğütüyor. Dolayısıyla bayramlarımız, kutuplaştırma ve ötekileştirme gayretlerine alet oldu. Neredeyse çeyrek asır, isim üzerinden tartışma yaşadık; Ulusal Egemenlik mi, Milli Hakimiyet mi? Kelimelere kimlikler yükleyip ideolojik tatminler yaşadık. Böylece yıllar heba olup gitti.
Oysa asla unutulamayacak gerçekler var:
Mütareke yılları, işgaller, Kuvayimilliye, Kurtuluş Savaşı’mız, savaşı yöneten meclisimizin açılışı ve devletimizin kuruluşu. Bu kutlu mazi, fanatizmin gölgesinde kalmamalı. Açılışını bayramlaştırdığımız, egemenliğimizi yansıttığımız Meclisin, kimliğine bakar mısınız: savaş meclisi, kurucu meclis, ihtilal meclisi. Türk siyasi hayatının en renkli ve demokratik kimliğine sahip olan “1.Meclis” kurtuluş savaşımızı yönetti ve başarıyla sonuçlandırdı. Bu herhangi bir tarihi gelişme değildir. ZAFERDİR, DEVLETTİR, EGEMENLİKTİR ve GELECEKTİR.
23 Nisan bu açılışın ve onun oluşturduğu geleneğin bayramıdır. Bu kutlu günü, geleceğimizin teminatı çocuklara armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, 1. Meclisin saygıdeğer üyelerini rahmetle anıyorum. Neşe dolu coşkulu bayramlara!..