Ekmek, bizim kültürümüzde en kutsallarımızdandır.
Hatta geçimimizin sembolüdür.
Şöyle ki ekmek sadece gıda olarak tükettiğimiz bir ürün değil, aynı zamanda yaşantımızın her sahasında da çok önemli ve kıymetli bir yer tutuyor.
Bir fabrikatör de ‘ekmek parası’ der; ayakkabı boyacısından bütün emekçi insanlar da aynı tabiri kullanır.
Ölüm zengini ve fakiri ayırt etmeden nasıl kucaklıyorsa ekmeğin kendisi de ismi de tüm insanlar için aynı anlamı ifade ediyor.
Trabzon’umuzun tarihi geçmişi olan Vakfıkebir’imiz de meşhur ekmeği tüm dünyaya nam saldı.
Ekmeğimizin lezzetini tadan şehrimizi gelen turistler, memleketlerine döndüklerinde tattıkları bu inanılmaz lezzeti anlatıyorlar.
Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan bir tanesi ortaya çıkan kaliteli bir ürünü sahtekarlık yaparak ‘daha çok nasıl kar ederiz’ zihniyetini sahip olduğumuz için ne ortada kaliteli bir ürün kalıyor ne de marka.
Allah’tan Vakfıkebir Ekmeği, kalitesini ve ürününü muhafaza ederek bugünlere kadar taşıdı.
Umarım, aynı lezzet asırlar boyu devam edip gider.
Kimsenin böyle bir tattan da mahrum kalmasını istemem.
Vakfıkebir’de 3 Ağustos’ta bu lezzeti tüm ülkemize ve dünyaya duyurmak için muhteşem bir festival düzenlenecek.
Festivalin kusursuz, eğlenceli ve güvenilir bir şekilde geçmesi için Vakfıkebir Belediyesi ve Kaymakamlığı tüm hazırlıklarını tamamladı.
İnsanların birkaç günde olsa gündelik stresten, sıkıntıdan hatta damaklarına biraz lezzet buluşturmak için Büyükliman havzasındaki festivale bütün meraklıların akın edeceği kanaatindeyim.
Festivallerin de tüm illerde, ilçelerde bütün organizasyonların olması kanaatindeyim.
Hem insanlar eğleniyor, kucaklaşıyor, gurbetteki insanlar hasret gideriyor hem de festival tarihleri bir nevi buluşma takvimi gibi oluyor.
Aynı zamanda bu tür organizasyonlar illerin ve ilçelerin tanıtımına katkı verirken kısa sürede olsa ekonomik bir canlılık sağlıyor.
Fransa Kraliçesi meşhur Marie Antoinette, hemen hemen hepimizin ilkokul sıralarından beri kulaklarına çalınan meşhur “Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözünü bundan tam 236 sene önce söylemişti.
Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’nin bu tabiri sanki Vakfıkebir ekmeği için söylenmiş.
Fransa Kraliçesi’nin hakkını yememek lazım.
Kraliçe de Vakfıkebir Ekmeğinin lezzetini pastadan daha lezzetli olacağını hissetmiş gibi…