Geçen hafta Akçaabat Acısu Balıklı Yaylası’ndaki göletin suyunu tutan taş bendin su kaçırdığını gündeme taşıdık ve gazetede, “Göl S.O.S. veriyor.” diye başlık atmıştık.
DSİ Bölge Müdürü, gazetede çıkan haber üzerine Acısu Balıklı Yaylası’na bir ekip çıkarıp inceleme yaptırdığını öğrendik.
DSİ 22. Bölge Müdürü Cengiz Han Kılıçaslan; beraberinde AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, TİSKİ Genel Müdürü Ali Tekataş ve AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Ahmet Hüseyin Altıntepe ile birlikte, Trabzon’un Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası’nda incelemelerde bulunmuştu.
DSİ 22. Bölge Müdürü Murat Han Kılıçarslan’ın bugünlerde incelemeye çıkardığı ekibin vereceği rapor üzerine olaya “neşter” vuracağını da öğrendik.
Ayrıca, göletin daha önce ihale edildiği ve ihaleyi alan müteahhidin taahhüdünü yerine getirmeyip işi bıraktığı iddiası da var.
Trabzon ve bölgede birçok yaylada gölet inşaatlarının devam ettiği bilgisi de var.
Bunlardan biri de Hıdırnebi Yaylası’nda yapılmakta olan gölet.
Yayla sakinleri tehlike boyutuna gelen gölet sorununa yetkililerin bir an önce el atmalarını bekliyor.
Biz de bekliyoruz.
BAKIR KAPLAR KALAYLANIYOR
Dağlar, yaylalar derken havaların soğumasıyla bu kez de soluğu Trabzon Bakırcılar Çarşısı’nda aldık.
Neden mi?
Trabzon’un yerleşik düzeninde sonbaharda aileler kışa hazırlık olsun diye soluğu kalaycılarda alırdı.
Biz de öyle yaptık.
İlk durağımız Kalaycı Muzaffer ustanın dükkânı oldu.
Yaklaşık 50 yıldır, bu çarşıda kalaycılık yapan ustaya, “İşler nasıl?” diye sorduk.
Usta da, “Altının değerini sarraf bilir.” dedi ve şöyle cevapladı: “İşler fena değil, müşterilerimiz yine eskiler. Yeni nesil bakır mutfak gereçlerinin değerini bilmiyor.”
Usta şöyle devam etti: “Kış öncesi ailelerde gelenektir bakır kapları kalaylamak. Müşterilerimiz belli yaşın üzerindeki insanlar. Yeni neslin böyle bir duyarlılığı yok. Bakır tencerelerde pişen yemeğin lezzetini, bakırdan anlayanlar eskiler biliyor. Yeni neslin ise emaye tutkusu var. Müşterimiz orta yaş ve üzerindeki insanlar.”
Muzaffer ustayı kalaycı dükkanında işiyle baş başa bırakarak, yine aynı arastada bakırcı Emin Özkara ustanın dükkanına uğradık.
ÜÇ NESİL BİR ARADA
Hoş-beş derken, üç nesil bakırcı ustalarının birada olması dikkatimizi çekti.
Ustaların ustası Fahri Ergenç usta, tamı tamına 90 yaşında.
Emekliliğine rağmen yaklaşık 65-70 yılını verdiği Bakırcılar Çarşısı ve arkadaşlarının yanına uğramadan rahat etmiyor.
Ustaların ustası Fahri Baba kendi deyimiyle, çekiç sesi bir de bakırın kokusu olmazsa rahat etmiyor.
Emin Özkara usta ise Fahri ustanın çırağı.
En gençleri Yusuf’un babası merhum Faik Karayavuzoğlu çırağı imiş.
Yine ustanın deyimiyle, Yusuf onun zamanına yetişmemiş.
Yani sizin anlayacağınız bakırcılar çarşısında bir curcunadır gidiyor.
Emin Usta bakır bakracı çekiçle döverken, Fahri usta da eski günleri
yad ediyordu.
Günlerinin çoğunu arastada geçiren Fahri Ergenç ustaya, “Yemek işini nasıl hallediyorsun.” diye sorunca yanlarındaki Alaca Han’ı gösterip, “Evlat. Burada her gün üç çeşit yemek çıkıyor, adeta bedava.” dedi.
ÜÇ ÇEŞİT YEMEK 50 TL
Fahri Ergenç ustanın ifadesinden sonra Emin Usta’ya döndük, başını sallayarak “evet” işareti yaptı.
Merakımızı gidermek için bu kez soluğu Alaca Han’da aldık.
Tarihi geçmişi olan Alaca Han için biraz bilgi vereyim.
Daha öncelerde bakımsız ve atıl bir halde olan han, Trabzon Valiliği tarafından restore edildi ve Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet vermeye başladı.
Bu merkezde aşçılık kursu da veriliyor.
Yemeğin ucuz ve kaliteli olması da oradan kaynaklanıyor.
Bilgisine başvurduğumuz Yiyecek-İçecek Gurme Öğretmeni Mehtap Özgür gerekli izinler alındıktan sonra bilgi verdi.
Alaca Han’ı Halk Eğitim Merkezi’nin ek binası olarak kullandıklarını belirten Özgür şu açıklamalarda bulundu: “Burada aşçılık mesleği kursunun yanı sıra birçok meslek dallarında da kurslar verilmekte. Öğrencilerimize öğrettiğimiz yemekleri hanın içerisinde de satışa sunuyoruz.”
YETİŞEN YİYOR
Mesai saatleri içerisindeki günlerde servis açılıyor.
Mehtap öğretmen şöyle devam etti: “Yemekler ağırlıklı olarak bünyemizde çalışanlara veriliyor. Bazı kamu kurumlarının çalışanları da yemeklerimizde yiyor.”
Kısacası yetişen yiyor.
İşin özeti şu ki biz Fahri ustadan duyduk. Gittik-gördük.
Bu devirde üç çeşit yemeğin 50 TL’ye satıldığına şahit olduk.
Yolunuz düşerse mutlak uğrayın, yeme-içmenin yanı sıra birçok meslek eğitim ve kursu veriliyor.
Yer, Bakırcılar Çarşısı’nda bulunan tarihi caminin hemen yan tarafı.
Mekan Alaca Han.
Lokantalarda bir tabak yemeğin 100 TL olduğu ortamda böyle müthiş bir hizmet.
Tertemiz mekan.
Tarihi ortam içerisinde huzurlu bir ortam.
Taktım ya; “Hem de üç çeşit yemek 50 TL.”
Sonuç olarak Halk Eğitim Merkezi Müdürü’ne böyle bir hizmete öncü olduğu için, kurs öğretmenlerine ve öğrencilerine emekleri için teşekkür etmek gerek.
Unutmadan bu haftadan sonra fiyatlarda 20-25 TL artış olabilir.
Ne de olsa gıda maddeleri yerinde durmuyor.
Bu hafta da böyle geçti.
Önce Balıklı Yaylası göletini tekrar gündeme getirdik.
Sonrasında şehre Bakırcılar Çarşısı’na indik.
Kalaycı ustasıyla dertleştik, ustaların ustası Fahri babayla sohbet ettik.
Sonunda üç çeşit yemeğin 50 TL’ye satıldığı Alaca Han’a uğradık ve Halk Eğitim Merkezi öğretmenleriyle sohbet ettik.
Haftaya yaylalarda buluşmak üzere.