Ders almasına aldık. Lakin mağlup olacak bir topta oynamadık. Sadece demorize olduk. Rakip topu skora katkı anlamında kullandı.

Bizse tabiri caizse tin tin topu bir an önce ayağımızdan çıkarma gayretleri içerisinde kullandık.

Adı futbol, işte hepsi var. Sen vurursun kale direği gole izin vermez, rakip vurur topu filelerden alırsın. Algılama sebepse galibiyette sonuç oluyor.

Üstelikte şampiyon takım karşısında. Hiç bir dalda hata karşılıksız kalmıyor .

Neye benzer derseniz! Şöyle oluyor.

Mizah yönüyle. Gün ağrımadan sabah namazına giden bir vatandaş yolun ortasında yürüyen bir kaplumbağa görür. Araba onu ezmesin diye alır onu yolun kenarına koyar. Birden bire kaplumbağa şekil değiştirip adama ben cinim, ‘Hayatımı kurtardın dile benden dileğini yerine getireceğim’ der. Adam ‘ya Cin efendi bir köpeğim var onu güzelleştir’ der. Köpek gelir Cin bakar ‘ya bunun her tarafı perişan güzelleşmez’ der. Adam o zaman ‘benim karıyı güzelleştir’ der. Hanımı gelir Cin bakar hanımı daha beter olduğunu görünce adama dönüp, ‘Şu senin köpeği getir de bir daha bakayım’ der.

Yani elindeki beraberliği korumak daha elzemken, şuursuz baskı ile defans bloğunu darmadağın ederek fazla adamla şuursuz saldırma ile güzellik olmuyor. İki farklı mağlubiyetten beraberliği sağlamışsın yenemiyorsan yenilmeyeceksin.

Yabana atıp da 5- 2 mağlup olmayacaksın. Çirkin top oynamadın. Güzel olmak içinde bir çaba sarfetmedin. Kendi tarafından bakıldığında panikle başladın panikle bitirdin.

Oyunu sen yönlendirecekken, rakibin yönlendirmesine izin verdin. 5-2 mağlup olman ile 1-0 mağlup olmam arasında fark yoktur ..

Oysa berabere kalman arasında çok fark vardır. Topa daha fazla sahip olan Antalyaspor’ken, futbolcularına topun ne olduğunu daha yerli yerinde anlatman lazımdır.

Top bir sevgilidir; kimin ayağında fazla kalırsa onun sevgilisidir. Bir şarkı gibidir. Kim iyi o dinlenir revaçtadır ilgi görür. Yani güzeldir.

Bu halde Cin bile bizi güzelleştiremez. Üstelikte önümüzdeki Kopenhag maçı dururken.

Bu yandan da bakıldığında her futbolcu mesleği buysa ki sahada olanlar onlar olduğuna göre.

Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Bu dersi erken almanın da faydaları vardır. Böyle ortamda kimsenin varyete yaparak hata yapma lüksüne sahip olmadığını hissetmesi lazımdır.

Sıradan oynanması gereken bir maçken, ağır dersi taraftarların önüne koymamalıydılar.

Rakip beraberliğe razı iken sahadaki abi pozisyonda olan lider vasıflı abiler görevlerini yerine getiremediler.

Maçın belli bölümlerinde futbolcuların teknik adamla bağları kopar. İşte o anlarda birbirlerini oynatamadılar.

Yani abilerde şuursuz baskı içerisinde kardeşlerini sevk ve de idare edemediler. Antalyaspor kazanmayı ilk yarıda hak edendi ikinci yarıda oyun anlamında bizdik.

Sonuç..!

Biz kendi kendimize hak etmediğimiz dersi aldık.