Tamı tamına kırk beş dakika boyunca Trabzonspor’un sahada varlığından kimsenin haberi yoktu. Bu oyuncu grubunu kim oynatacak? Birbirlerinden habersiz olunca ne olacak? Skorborda 1-0 yazacak. Rakip, deprem nedeniyle maçlarını dışarıda oynayan bir takım; buna rağmen koca Trabzonspor’a karşı baş kaldırabiliyor. Bunun sebebi, verimli ve hızlı düşünen bir orta sahaya sahip olmaları. Bizim tarafta ise ayakta duramayan bir orta saha var. Rakip temaslı ve dirençli bir mücadele örneği verirken, durarak harmandalı oynamak mümkün değil. Top rakipteyken onlara yapışmak, top bizdeyken ise rakipten ayrılıp oyun kurmak gerekiyor ama bunu başaramadık.

Rakibi bunaltacak bir iki pozisyondan başka bir şey yapamadık. İkinci yarı başlar başlamaz, ilk yarıya nazaran biraz daha canlı başlayan Trabzonspor golü bularak en azından oyunda dengeyi kurmayı başardı. Ancak sonrasında peş peşe yapılan pas hataları, kalemizde öylesine tehlikeli ataklarla karşılaşmamıza sebep oldu ki izlerken başımız döndü. Hakeme gelince, işini sessizce yapmayı tercih etti. Bu kadroyla bundan fazlasını beklemek zor. Sadece büyük takımlarla değil, artık diğer rakiplerle de mücadele edemez hale geldik.

Sonuç olarak, sıradan bir takım olduk. Artık Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın dışındaki takımlarla yarışacağız. Yıllar önce menajer Mithat Halis’i Trabzonspor’a getirdiği futbolcular yüzünden eleştirirdik. Ancak son iki yıldır futbolcu alımlarında öncülük eden ekip yüzünden, Mithat Halis’e haksızlık ettiğimizi fark ettik. Ne yazık ki bize önerilen futbolcuları aldığımız fiyata bile satmaya kalksak, kimi satabileceğimizi ben de bilmiyorum.