Merhaba bir önceki yazımızda; "Aşırı Koruyucu Aile tutumu"ndan bahsetmiştik. Bu yazımızda ise;    "Aşırı Otoriter Aile Yapısının Kimlerde Görüldüğünü, Vaka Örneğini ve Çözüm Önerilerini" inceleyeceğiz. Keyifli okumalar...

B) AŞIRI BASKICI (OTORİTER) AİLE TUTUMU NEDiR?

Bu aile tutumu da çocuk için zararlı aile yapılarındandır. Onu kısıtlayan, her zaman her durumuna müdahale eden, çocuğa âdeta kafes hayatı yaşatan, otorite ve karar mekanizmasının ebeveynlerde olduğu ya da ebeveynlerin birinde (sadece anne / sadece baba) olduğu aile biçimidir.

AŞIRI BASKICI AİLE TUTUMUNUN ÖZELLİKLERİ:

-Sevgilerini belli etmez, çocuğu bilerek sevgisiz bırakırlar.

-Çocukla inatlaşıp, rekabet haline girebilirler.

-Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne babalardır.

-Anne ve babalar çocuklarını kendi kalıplarına göre yetiştirirler.

- "Çocuğu eğitiyorum" mantığı ile şiddet uygulayabilirler.

-Çocuktan yaşının üzerinde olgunluk bekler ve ona özgürlük tanımazlar.

VAKA ÖRNEĞİ:

Yapılan araştırmalara göre bu aile yapısına sahip çocuklar ne yazık ki en fazla suça meyilli, asi, fevri, evden kaçma davranışı gösteren, duyarsız, kendine ve çevresine zarar verebilen çocuklardır. Seneler evvel tanıdığımız birinin çocuğuna olan zulmünü hatırlıyorum. Ne gitmek istediği yere gidebilir ne de gitse bile evine mutlu bir şekilde dönebilirdi. Her an telefonunda eli olan bu arkadaşımızın hayatı, kaos gibiydi. Sadece arkadaş ilişkileri değil, bir eşya alacak olsa bile kendi iradesi ile seçemeyişi, seçimine izin verilmeyiş hâli bizi hayrete düşürürdü. Anne ve baba iktidarı ona hiçbir konuda ona söz hakkı vermez ve ailesinin lütfetmesine göre, onların belirlediği ölçü dahilinde hayatını yaşamaya çalışırdı. Haliyle moral olarak sürekli üzgün, umutsuz gördüğümüz bu arkadaşımızın geleceği; korkutucuydu.

Arkadaşımız bulunduğu kötü ortam nedeni ile çoktan evden kaçma planları yapıp, bize anlatmaya başlamıştı. Zaten onun yerinde kim olsa aynısını yapmak isterdi. Hiçbir çocuk, anne babası ile bu derece imtihan olmamalı, zorbalıklar yaşamamalıydı!

Üniversite hayatının başlaması ile farklı bir şehirde eğitim alan arkadaşımız; "dışarıda yaşanan bir hayat olduğunu, bunu yeni fark ettiğini" anlatıp, şimdiki hayatının onun için bir milat olduğundan bahsederdi. Ailesi ile olan ilişkilerini sorarsanız sabit fakat uzak olmaları sebebiyle, eskisi kadar zorlayıcı değildi. Şimdilerde öğretmen olan arkadaşımız, yaşadığı olumsuz duyguları; "başka evlatlar da yaşamasın diye" okulunda ailelere seminerler düzenlemekte. Kendi içindeki yaralar hala tam anlamıyla kapanmasa da başka ailelerdeki aynı durumları kontrol altında tutmak istemekte.

ÇÖZÜM:

Aşırı koruyucu aile yapısı gibi aşırı otoriter aile yapısı da çocuklar için ve onların geleceği için tehdit oluşturuyor. Aile ne kadar çocuğunun fikir ve davranışlarına saygı duymazsa, o orantıda evladını kaybediyor. Dünya üzerinde hiçbir çocuk yoktur ki; kendisine davranışları ile eziyet çektiren ailede kalmak istesin. O zaman çocuklarımızı kaybetmek istemiyorsak onları sevmeli, ilgi göstermeli,  başarılı olmaları için desteklemeli, takdir etmeli, başkalarının yanında rencide etmekten kaçınmalı, onun kendini bir fazlalık gibi görmesine sebep olmamalı ve gerekli huzurlu ortamı sağlamalıyız.

Çocuklar birer çiçektir ve hiçbir çiçek dalları kırılarak, çekiştirip yaprakları koparılarak büyüyemez!

Bir sonraki yazımız; "Aşırı Hoşgörülü/Umursamaz Aile Yapısı"nda buluşmak dileğiyle, sağlıklı günler dileriz...