“Çocuktum ufacıktım, 
Top oynadım, acıktım.
Buldum yolda bir erik,
Kaptı bir Ala Geyik.

***
Doğan, yolu şaşırdı,
Kaf Dağından aşırdı.
Z. Gökalp

***

Çocukluk, Kaf Dağı’nın ardında yaşanan cennettir.  

Ve çocukluk, o cennete, bir Ala Geyiğin sırtında ya da bir doğanın kanadında ulaşmaktır.

Çocukluk, Çirkefleşmiş dünyada ayakta kalabilen tek masumiyettir.

Ve çocukluk o masumiyeti hiçbir ayırımcılığa bulaştırmadan yaşamaktır.

Çocukluk bütün renklerin kardeşliğidir.

Ve çocukluk, o renkleri içselleştirip yaşamaktır.

Çocukluk, hepimizin geldiği yerdir.

Ve çocukluk, ömrümüz olursa yaşlanarak hepimizin ulaşacağı yerdir.

***

Çocukluk, bütün hayatın en narin filizidir şüphesiz. 

Örselenir ya da yanlış budanırsa yok olur gider. Büyüse bile kolay kolay ürüne dönmez.

Çok sulanır ve çok gübrelenirse yine yok olur gider. Büyüse bile artık şekilsiz ve kontrolsüz bir hal almıştır.

***

Çocukluk, hakların en çok ihlal edildiği dönem. 

Ve çocuk; sus, konuşma, yapma, etme, gitme… 

Ve benzeri gibi engelleyici emir komutlarıyla özgürlük alanı daraltılan karakter.

Çocukluk hayatın baharıdır.

Ve çocuk;  biz, hak ihlal edicilerin müdahalesiyle kimliği olumsuz şekillendirilen geleceğimizdir.

***

Hep çocuk olmayı hayal ederiz, ama o dönemi yaşamakta olanlara çocukluğunu yaşatmayız. Ya büyük gibi davranmalarını isteriz; ya da eli, kolu, ayağı biz olalım ve en önemlisi düşüncelerini biz yönlendirelim isteriz.

Ey, ebeveynler, öğretmenler ve daha geniş anlatımıyla Türk toplumu, geleceğimizi oluşturacak çocuklarımızın hakları olduğunu ve hakların neler olduğunu bilmeli ona göre tutum takınmalıyız. Aksi takdirde, özgüven sahibi güçlü bireyler beklentimiz hayal olur. Öngörüsü güçlü, sağlam karakterler, haklara saygı ortamından beslenerek oluşurlar.

Hırpaladığımız ya da pofpofladığımız çocuklar, büyüdüklerinde hayal kırıklıklarımız olacaktır.

***

“Çocuk Hakları, Kadın Hakları, Yaşlı Hakları” kısaca dünyayı güzelleştirecek olan “İnsan Hakları” duyarlılığımız olacaktır.

Bırakalım Ala Geyiklerimiz, kendi doğaları ve dönemlerinin gereğini yaşasınlar. Toplumsal ve evrensel normlar engelleyici değil yönlendirici olsun.

“Ala Geyiklerimizin avcısı olmayalım.”