Milli Eğitimde yıllardır bir istikrar sağlanamadı. Her dönem büyük değişikliler yaşanmakta. Aynı hükümet zamanında bile istikrarsızlıktan kaynaklanan büyük değişikler yaşanmaya devam etmektedir.
Ben idarecilerin belli bir süre hizmet ettikten sonra değişimlerinden yanayım. Bir yerde müdür olunduktan sonra emekli oluncaya kadar orada müdür olunması eşyanın doğasına aykırıdır. Uygun olan beş on sene ama sonunda bu süreyi tamamladıktan sonra yer değişimi çok gerekli olduğunu düşünmekteyim. Aksi durumlarda eskiden gördük bir yerde uzun süre müdür olanlar o hale gelmektedirler ki sonunda makamlar sanki asla onların dışında kimseye gitmeyecek diye bakılmaktadır. Bir kurumda müdürlüğü otuz kırk sene yapan mı ararsın yoksa kırk elli sene yapan mı arasın sormayın gitsin.
Yeni uygulamalardan biri de dört yılını müdürlükte tamamlamış olan müdürler puanlama usulüne göre bir seçime tabi olacaklar ve yetmiş beş puan ve üzeri puan alanlar müdürlüklerine devam edecekler, bu puanı alamayanlar ise öğretmenliğe geri döneceklerdir. Biraz ağır oldu ama yine de devletin kestiği parmak acımaz diyerek kabullendik. Bu sene ilk uygulaması yapıldı. Bu sene yapılan uygulamada yüz otuz bin civarında müdürümüz yetmiş beş ve üzeri puan alamadıklarından görevlerinden alındılar ve öğretmenliğe geri döndürüldüler! Bu rakam gerçekten çok büyük bir rakam! Bu sayı içerisinde hak eden oldu, hak etmeyen oldu! Pek çok müdürümüzün ahını aldık!
Birkaç gün önce güzel şehrim Trabzon’da öğretmen evinde otururken okullarımızdan birinde müdürlük yapan Eğitim Bir Sen’li bir kardeşimiz yanıma geldi. Konuşmaya başladığımızda Trabzon’da da pek çok okul müdürü görevden alınarak öğretmenliğe geri döndürüldüğünü söyledi. Konuşmasının devamında da ilginç bir şey söyledi. “Bizler millet olarak eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer’e uygulamalarından dolayı muhabbet beslemeyiz. Çünkü millet adına pek çok uygulaması akıl dışı olduğundan. Fakat bu müdür kardeşimiz ANASOL D hükümeti dönemlerinde kamuda çalışan namazlı niyazlı insanların devletten atılması için bir düzenleme yaptıklarında yasa Sayın Cumhurbaşkanı’nın masasına geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanı kesinlikle yasayı imzalamadı ve bir daha da makama gönderilmemesini telkin ederek meclise geri gönderdiğini söyleyip onun kadar da olamadık. Pek çok insanın ahını aldık” dedi.
Daha adil olunabilirdi. İnsanlar bu derecede birden bire görevden alınmayabilirdi. Çok insanı mağdur ettik. Allah muhafaza, ilerleyen yıllarda iktidar değişirse korkum odur ki bu sefer de iktidara gelen bu günün muhalifleri yarının insanlarını gözleri yaşlı edeceklerdir. Bu durum milli birlik ve berberliğimize zarar verdiğini düşünmekteyim.
Bu uygulamada kim görev almışsa ben o veya bu demiyorum. Çünkü bu işin içerisinde birilerinin olduğu söylenmekte, bu iş ise asla doğru durmamakta. Böyle davranarak yüzlerce insanın ahını aldık. Gözleri yaşlı ettik. Bir kavme olan kızgınlığımız sınırları çiğnememize sebebiyet verdi. Bu doğru olmadı!...