Güzel şehrim Trabzon’un eskiden güzel bir beldesi vardı. Adı Çukurçayır’dır. Trabzon’umuzun selameti için şehrimiz yukarıya doğru büyümeye başladığından Çukurçayır’da son dönemlerde çok büyük bir şehirleşme başladı. Tabi bugün sizlerle Çukurçayır’da ki ve Çukurçayır’a benzeyen diğer yerleşim yerlerinde ki çarpık şehirleşmeler üzerinde duracağız.
Trabzon’da olup ta Çukurçayır’a gitmeyen insanımız çok azdır. Hemen hemen herkes gitmiştir büyük olasılıkla. İl dışından gelipte şehrimizi gezeceklerde büyük olasılıkla Çukurçayır’a gitmiştir.
Çukurçayır’a gezmeye gittiğimde Çukurçayır için genellikle iyi şeyler duymadığımı açık ve net yazmak hasıl olmuştur. Mahalle sakinleri beldelerinde ki saçma sapan şehirleşmeden oldum olası şikayetçidir. Ben de gözlerimle gördüm bir saçma sapan şehirleşme ki sormayın gitsin.
Bu binaları yapan insanlar bunca yükseklikte ki yapılara nasıl imar almışlar çok manidar. Bilmiyorum belki de haklarıdır fakat binlerce bina yapılırda bir tane çocuk oyun parkı yapılmazsa ve gezme parkı yapılmazsa insanlar ister istemez bu durumdan şikayetçi olurlar. Adım başı onlarca kat yüksekliğinde binalar yapılmış herhangi bir estetiği olmadan. Aslına bakarsanız bu durum hemen hemen tüm şehirlerimiz için geçerli olduğunu düşünmekteyim. Bizlerin şehirlerinde doğru ve düzgün bir şehirleşme olduğunu düşünmüyorum. Gücü olan bastırmış ve onlarca kat yükseklikte ki binaları yapıp çıkmışlar. Belgesellerden gelişmiş ülkeler Avrupa,Amerika ve Rusya gibi ülkelerin şehirlerine bir baktığımız zaman adamlar öyle bir şehirleşme uygulaması yapmışlar ki sormayın gitsin. Adamların şehirlerinde göze hoş gelen o kadar yapı var ki insanın imrenmesi gelmekte.
Almanyalı bir komşum anlatmıştı yukarıdan bir uçak geçmekteymiş. Havadan bakıldığında aşağıda bir evin önüne göze hoş gelmeyen bir duvar yapılmış olduğunu görmüşler. Havadakiler hemencecik bu durumu polise şikayet etmiş ve insanın gözünü yoran bu duvar hemen yıkılmış. Adamlar bu kadar şehirleşmede insanlarının gözlerinin zevkini düşünmektedirler!
Bizlerin ülkesinde diğer konularda olduğu gibi şehirleşmede de insanın göz zevki hiçbir zaman ön planda tutulmamaktadır. Şehirleşmede esas olan gücü olan bastırıp onlarca yüksekliklerde ki katlı binaları dikmeler başkaca bir şey yok!
Şimdi bana bazı okuyucularım halkımızın sayısının arttığını bu sebeple göz zevkinin doğal olarak ta aranmaması lazım geldiğini söylediklerini duyar gibi olmaktayım. Fakat ben yine şunu açık olarak yazmak isterim ki her ne kadar sayısal olarak halkımız artsa da binaların yapımında göz zevkini de aramamız bizlerin gelişmiş ülke olduğunu göstereceğinden burada mazeret aramamız lazım geldiği ve vakit geçirmeden binalarımızın göz zevkine uygun olarak inşa edilmesi lazım geldiğini vurgulamak isterim. Amerikan filmlerinde bir iki katlı binalar önünde bahçeler ne kadar da güzel değil mi?! Bu gelişmiş ülkeler gerçekten bazı şeyleri aşmışlar!
Burada belediyelerimize çok büyük görevler düşmekte; Belediyelerimiz kesinlikle çarpık çurpuk şehirleşmelere imar vermeyerek müsaade etmemelidirler! İmar işlerinde dost ahbap ilişkilerine asla ve kata göz yumulmamalıdır!..