Hazreti Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır; “Rızkın onda dokuzu ticarettedir.”
Bu müjdeleyici hadis bizlere insanların geçimlerini sağlayacakları durumlarda ticaret yapılabileceği ve ticaretten sağlanan kazançta Allah’tan gelen rızıkların çok bol olduğu belirtilmiştir. Fakat hadislerde esas olan ticaretin usul ve kaidelerine uygun olarak yapılıp yapılmadığıdır.
Allah bir ayetinde şöyle buyurmuştur: “Allah ticareti helal, faizi haram kılmıştır.”
Bu mübarek ayette de esaslarına riayet edilerek ticaret yapılabileceği, faizden ise kesinlikle kaçınılarak ticaret yapılması gerektiği hatırlatılmıştır.
Üzgünüm ama günümüzde diğer pek çok değerlerimiz bozulduğu gibi ticaret ahlakında da çok büyük bir bozulma vardır. Ticaretle uğraşan insanlarımızın büyük çoğunluğu helale harama dikkat etmeden ticaret yaparak para kazanmaya çalışmaktadır.
Bir de bunun adına serbest piyasa ekonomisi adını vermişlerdir. Serbest piyasa ekonomisi denilen ne idüğü belirsiz şey Allah’ın yasakladığı pek çok yasağa kapı aralamak manasına gelmektedir.
Öncelikle şunu açık ve net yazayım ki ticaretle uğraşarak nafakasını kazanacaklar hiç vakit geçirmeden İslam hukukundaki alış veriş hukukunu mutlaka okumaları ve hayatlarına aktarmaları lazım gelmekteyken yine üzgünüm ki ülkemde esnafımızın yüzde doksanı helale harama riayet etmeden alış veriş ettiklerini görmekteyiz.
Evet esnafımızın katları hamamları oluyor ama helale harama riayet etmediklerinden pek çoğu bir şekilde kazançları kendilerine ve ailelerine fayda vermiyor.
Bakınız Trabzon Adliyesi’nde icra müdürlükleri karşılıksız çek ve senete çare olamadıklarından icra dairelerine birkaç icra dairesi daha ilave etmek durumda kalınmıştır. On binlerce icralık çek ve senet vardır. Bu durum ticarette helale harama riayet edilmeden ticaret yapıldığını ortaya koymaktadır.
Ticarette esnafımızın en fazla dikkat etmediği hususların başında kar oranları gelmektedir.
Evet güzel dinimiz İslam ticarette bir kar oranı belirtmemiştir ama bugün ki gibi esnafımızı da tamamen başı boş bırakmamıştır. Bugün dükkanların camlarındaki fiyat indirimlerini gördükten sonra anlaşılan yüzde iki yüz üç yüz oranlarda mal satmaktadırlar.
Şöyle ki bir mal yüzde yetmiş yüzde altmış indirimlerle satılamaz. Eğer bir esnaf bir malı yüzde altmış yetmiş indirimle satıyorsa bunun en dar anlamı da bu satılan malın fabrikadan yüzde iki yüz yüzde üç yüzle alınması gerekmektedir ki bu mal yüzde altmış yetmiş indirimle alıcıyı sunulsun. Bu durumda da çok büyük oranda bir haksızlık olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bunun yanında diğer bir önemli husus esnafımızın bankalardan faizli para alarak esnaflığını yürüttüğünü görmekteyiz.
Faizli para evet ilk başlarda esnafımızın yüzünü güldürmektedir ama bu faizle alınan para geri ödeneceği zaman alınan paranın faizi satılan mala yansıtılmaktadır.
Bu durum, satılan malın fiyatının yükselmesine sebebiyet vermektedir. Netice halkımızın kandırılması manasına bağlanmaktadır.
Çünkü faizli parayla alınan mal elli lirayla satılırken faizsiz alınan parayla satılan mal yirmi lira kar bırakmaktadır. Bu fark doğal olarak haksız bir kazanç olarak esnafın cebine ve doğal olarak da hem esnafın hem de bankanın cebine gitmektedir.
Esnafımız ticaret yaparken ne olur güzel dinimiz İslam’ın alış veriş hükümlerini okusunlar ve öylece ticaret yapsınlar.
Böylece kazançları daha artacak hem ailesine hem de sağlığına bereket gelecektir!...