Tarihin her döneminde yönetenlerin zaaf ve yönetim adaletsizliğinden kaynaklanan uygulamalar olmuştur. Özellikle medeniyette geri kalmış, insana insan olduğu için değer vermeyi becerememiş toplumlarda bu tür şikâyetler daha fazladır. İnsanlara sunulan hizmetlerin tarafgirliği ile başlanan uygulamalar, sonrasında adaletsizliğe ve devamında merhametsizliğe ve hatta zulüm olmaya dönüşerek, her devirde etkisini gösterip, günümüze kadar sürüp gelmiştir.

Mesela derler ki;​ Adamın varsa, akan sular durur, olmaz denilen işler olur. ​Adamın varsa; adresinin bulunduğu bölgenin dışında iyi bir okul varsa, muhtardan ikametgâh çıkarıp, o mahallede oturmadığın halde, çocuğunu okulun bulunduğu mahallede oturuyormuş gibi gösterip kaydını yaptırabilirsin,

Bunu hemen herkes, muhtar, okul müdürü, milli eğitim yetkilileri bilir ama adamın varsa bundan kimsenin haberi olmaz ve de herhangi bir engelleme de yaşamazsın.

​Adamın varsa, hizmet puanın yetmediği ve yeterli tecrüben olmadığı halde; en iyi merkezi okullara idareci olarak atanabilirsin. ​Adamın varsa, norm fazlası olsan bile istenilen bir okulda öğretmen olarak kalabilir ve hatta görevlendirilebilirsin. Adamın varsa, TBMM’ye bile girmek için, siyasi yandaşlarından serbest giriş kartı elde ederek, meclisin yemek menüsünden rahatça ve ucuzca yararlanabilirsin.

Köyde yaşıyorsan, asfalt evinin önüne kadar gelir, istinat duvarların yapılır, suyun her zaman akar.

Adamın varsa, Mera Kanunu’na göre ev yapılması kesinlikle yasak olan yaylalarda evini yapar, küçük bir para cezası ödeyerek içinde sefanı sürmeye başlarsın. Adamın varsa, KPSS’den yeterli puan alamadığın halde bir şekilde işe yerleşir, ardından da kadronu alırsın,

Adamın varsa, kamu bankalarından düşük faizle kredini alır altın ve dövize yatırım yaparsın, hatta adamın varsa dönüp kredini bile tekrar yapılandırıp ödemelerini daha da kolaylaştırabilirsin ve hatta yüksek orandaki vergi borcunu gün gelir bir kalemde bir gerekçeyle sildirebilirsin.

Adamın varsa, yüksek ödenekli ihalelerden alıp, işe elini sürmeden, işi taş örene devredip büyük servetler kazanabilirsin. Adamın varsa, turizm bölgelerindeki kamu misafirhanelerinde, siz aradığınızda ‘boş oda yok’ denilmesine rağmen, en lüks odalar size tahsis edilebilir.

​Adamın varsa, hastanelerde 2-3 aya gün verilen MR çekimi için hemen ertesi güne randevu alabilirsin. Adamın varsa, sırayla yapılan hiçbir işte sıraya girmezsin. Adamın varsa, aile gelirinin yüksekliğine rağmen, üniversiteli çocuğunu belli kişilerin kontenjanından yararlanıp, kazandığı okulun yurtlarına kaydını kolaylıkla yaptırabilirsin.

Adamın varsa, bir yerden değil, birçok yerden üniversitede okuyan çocuğuna ‘burs’ sağlayabilirsin. Adamın varsa, seçimler öncesi milletvekilliği sıralamasında bile, seçilebilecek yere ismini yazdırarak, ilgili siyasi parti liderinin bizzat kendisinin bu sıralamayı istemiş olduğuna toplumu inandırabilirsin. Adamın varsa, birçok TV kanalında her konunun uzmanı gibi her akşam saatlerce konuşur, beş kuruş etmeyen açıklamalarına rağmen keseni doldurup, bir sonraki program için cevaplayacağın soruları hazırlar, program yöneticisine gönderirsin.

Adamın varsa; imar planlarında yeşil alan olarak belirlenen arsan veya arazini bir anda konut alanına dönüştürebilir, hatta deprem anında ilk toplanma bölgesi olarak belirlenen yerlere görkemli AVM’ler dikebilirsin. Adamın varsa, bir görevi yapar gibi görünüp, birçok yerden yüksek oranlarda maaş alabilirsin. ​Adamın varsa, hafta sonu tatilin için bile uçak seyahati ile kendine kamu görevi yazdırır, tatilini yapar, üstelik yolluk ve yevmiyeni de alarak, beş kuruş harcamadan evine geri dönersin.

​Velhasıl adamın varsa bütün kapılar sana açılır, bütün imkânlar sana kolaylaşır. ​Bunca kazanımlarına rağmen adamın varsa haksız ve adaletsiz elde edilen bütün imkânlar, bir gün hesabını vereceğimiz inancıyla bizden uzak kalsın değerli okuyucularımız.