Türk futbolu giderek prestij kaybetmekte.
Bu saygınlık kaybına neden olan en büyük etkenlerden biri de adaletin sağlanamaması.
Bir türlü adaletin sağlanamamasının sebebi ise üç İstanbul ekibi.
Başta Fenerbahçe olmak üzere Galatasaray ve Beşiktaş ligi lig olmaktan çıkarmış durumdalar. Kendi aleyhlerine bir taç atışı bile yanlış verilse kıyameti koparan bu üç ekip rakiplerine yapılan büyük hatalarda ise hiç sesleri solukları çıkmamakta.
Ulusal diye geçinen ancak gerçekte tamamen taraflı olan basın desteğini de arkalarına alarak herkesi tehdit etmekteler. Hakemler de başlarına iş almamaktan mı olsa gerek tüm taktirde haklarını bu ekiplerden yana kullanıyorlar. Yöneticiler de bu üç kulübe yapılan ayrıcalığı ses çıkarmayınca olan Anadolu kulüplerine en çokta Türk futboluna oluyor.
Bu üç takımla maç yapan ekipler adeta çarpılıyor.
Herkesin gözü önünde bu takımların puanları gasp ediliyor.
Rakip takım yöneticilerin bu haksızlığa karşı isyanları ise hiç kale alınmıyor.
Sahadaki sportif başarıdan çok saha dışında güçlü olanların hedefe ulaştığı görülüyor. Maalesef Federasyonlar değişiyor, MHK değişiyor ama bu düzen aynen devam ediyor…
Son Adana Demir maçında verilen penaltı kararını da herkes gördü.
Sözün bittiği yerdeyiz…
SIRA GELDİ DEPLASMANA
Trabzonspor’un son iki maçı istediği gibi geçmemişti.
Önce Kayserispor ardından İskenderun karşısında alınan beraberlikler moralleri bozmuştu.
Bordo-Mavililer bu iki maçta, futboluyla da hayal kırıklığı yaratmıştı.
Kötü geçen bu iki maçın ardından Trabzonspor'un bu haftaki rakibi ligin flaş ekiplerinden Eyüpspor'du. Sonucu büyük merak edilen karşılaşmaya Bordo-Mavili takım hiç de istediği gibi başlayamadı. İlk dakikalarda topla daha çok oynayan ve pozisyonlar bulan taraf konuk ekip oldu. Eyüpspor ilk periyottaki etkili futbolunun karşılığını da bir penaltı kazanarak aldı. Neyse ki kalede Uğurcan gibi bir yıldızı vardı ve konuk ekibe bu penaltı atışında gol izni vermedi. Bu kaçan penaltının maçın dönüm noktası olduğunu düşünmekteyim. İlk yarıda beklentilerden uzak olan Trabzonspor ikinci yarıda daha derli toplu oynarken bunun karşılığını da bulduğu golle aldı.
Bu skor avantajını korumayı başaran Trabzonspor, çok önemli bir üç puanın sahibi oldu.
Son iki maça göre daha iyi bir görüntü veren Trabzonspor üstüne koyarak yoluna devam etmeli. Trabzonspor ligde daha iyi yerlerde olmak istiyorsa iç sahada ki bu başarılı grafiğini deplasman maçlarına da yansıtmalı.
Bordo-Mavililer Eyüpspor galibiyeti ile Beşiktaş maçı öncesi de büyük moral bulmuş oldu.
UĞURCAN’A PARTNER LAZIM!
Trabzonspor'da transferde gündeme tek gelmeyen mevki kale.
En çok takviyenin ihtiyaç olduğu bu mevki nedense hep es geçiliyor.
Şuan kale Uğurcan Çakır gibi çok formda bir kaleciye emanet.
Bunda sıkıntı yok. Peki, Uğurcan Allah göstermesin bir sakatlık yaşasa ne olacak?
İşte İskenderun karşılaşması örnek vereceğimiz bir maç.
Bu maçta kaleyi koruyan Muhammet Taha Tepe'nin performansını çok iyi gördük.
Rakip iki kez geldi ikisi de gol oldu.
Taha yediği iki golde de hatalıydı.
Özellikle ikinci yediği gol olacak gibi değildi.
Şimdi tablo böyleyken kaleye bir takviye yapılması nasıl düşünülemez çok enteresan bir durum. Yönetim kaleci transferini göz ardı etmemeli en az Uğurcan ayarında bir kalecinin transferi için harekete geçmeli.
ENİS’E YATIRIM YAPILMAMALI
Enis Destan...
Büyük umutlarla transfer edildi.
Trabzonspor'un gol umudu olacağı düşünülüyordu.
Ancak bu oyuncu umutları boşa çıkardı.
Trabzonspor'un golcüsü olamayacağını gösterdi.
Bu oyuncuya daha fazla yatırım yapmanın bir anlamı yok.
Destan'ı bırakın Trabzonspor'u Süper Lig seviyesinde olmadığını belirtebilirim.
Onun da önü açılmalı.
Forma giyebileceği bir takıma gönderilmeli.
TÜRKMEN DE GÖNDERİLMELİ
Hüseyin Türkmen yıllardır Bordo-Mavili ekibin oyuncu kadrosunda yer almakta.
Bordo-Mavili ekibe her yıl birçok oyuncu gelip giderken Hüseyin Türkmen’e ise hiç dokunulmamakta. Bu oyuncu neden takımda tutulur buna bir cevap ise verilmiyor.
Bu futbolcunun Bordo-Mavili ekipteki kariyeri sakatlık yaşayarak geçerken iyi olduğu dönemlerde de forma şansı bulmakta zorluk çeken bir isim.
Peki, o zaman bu futbolcu neden takımda tutuluyor?
Neden Trabzonspor’un parası boşu boşuna heba ediliyor?
Hüseyin biran önce gönderilerek alt yapıdan bir oyuncunun önü açılmalı.
HELAL OLSUN METİN AKPUNAR!
İskenderunspor Teknik Direktörü Metin Akpunar takımının kupada Trabzonspor’la oynadığı maçtan sonra Bordo-Mavili takım ile ilgili övgü dolu sözlerden bahsetti.
"Trabzonspor, bu ülkenin lokomotif takımlarından biridir. Asla sermayeye ve paraya yenik düşmemiştir. Anadolu'nun da öncüsü olmuştur. Türk futboluna damga vurmuştur. Trabzonspor, isyanın adıdır. Paranın her şeyi satın alamadığı zamanlarda Trabzonspor çok başarılıydı" şeklinde açıklamalarda bulunan Akpunar, bu sözleriyle Bordo-Mavili renklere sevdalı olan herkesin gönlünü fethetti.
Trabzonspor kısaca daha ne kadar iyi anlatılırdı ki demekten kendimizi alamadık doğrusu. Trabzonsporlu diye gezinen ancak iki üç kelimeyi bir araya getiremeyen bazı antrenörlere de Akpunar'un bu açıklamaları kapak olsun.
Akpunar'a bu Trabzonspor sözlerinden ötürü kendi adıma teşekkür ediyor bundan sonraki teknik direktörlük kariyerinde de kendisine başarılar diliyorum.
İnşallah her şey gönlünce olur...
