Trabzonspor'da bir kan değişikliğine gidildi.
Şenol Güneş ile yollar ayrılmasının ardından teknik direktörlük görevine Fatih Tekke getirildi. Hem Fatih Tekke Trabzonspor'da görev yapmayı hem de Bordo-Mavili taraftarlar Fatih hocayı takımın başında görmek çok istiyordu. Bu buluşma gerçekleşmiş ve yeni bir sayfa açılmış oldu. Şimdi Fatih Tekkeli Trabzonspor'un nasıl bir performans ortaya koyacağını merakla beklenmeye başlandı. Kendisinden beklentiler büyük olan Fatih Tekke yeni takımının başındaki ilk sınavını da Başakşehir karşısında verdi.  
Öncelikle Bordo-Mavili ekibin bu maçta ki olumlu yönlerinden bahsedelim.
Ortada sezon başından beri bir türlü istikrar sağlayamayan, son 2 maçını kaybetmiş ve bu sezon deplasmanda hiç galip gelemeyen bir takım vardı.
Tekke böyle moral ve motivasyon olarak oldukça düşük bir seviyede olan yeni takımının başında çıktığı ilk maçından galibiyetle ayrılmayı başardı.
Böylelikle Bordo-Mavili takım hem kötü gidişine son vermiş hem de ilk deplasman galibiyetine imza atmış oldu. Bu dönemde Başakşehir gibi güçlü bir rakip karşısında alınan galibiyet çok değerli oldu. Aksi bir sonuçta doğrusunu söylemek gerekirse alt sıralara iyice demir atacak olan Trabzonspor'da gelecek günlere de de pekte aydınlık bakılmayacaktı. Neyse ki korkulan olmadı ve Bordo-Mavili takım bu maçtan istediği netice ile ayrılmayı başardı. Milli araya da bu galibiyetle moralli giren Trabzonspor'dan beklentimiz bu grafiğini arttırarak yoluna devam etmesi.

FIRTINA ŞANSLIYDI

Trabzonspor'un Başakşehir maçındaki olumsuz yönlerine değinmeden de geçmemek gerek. Tabi 3 puan gelince bazı olumsuz durumlar hemen halının altına süpürülebiliniyor.
Ama eksi yönleri görmezlikten gelirsek en büyük zararı Trabzonspor'a vermiş oluruz.
Bordo-Mavili ekip Başakşehir maçında futbol olarak yine beklentilerimizi çok altında kaldı. Trabzonspor Başakşehir karşısında çok baskı yedi.
Zaman zaman da çok zor anlar yaşadı.
Trabzonspor, geçen cumartesi akşamı kalesinde gol görmediyse bu biraz Uğurcan'ın müthiş performansı ve biraz da şansının yanında olmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Maçın kırılma anı ise Başakşehir'in penaltı atışından yararlanamamasıydı.
Bu penaltı atışı golle sonuçlansaydı maçın skoru çok daha farklı olabilirdi.
Kaçan penaltının yanında ev sahibi ekibin sahada 10 kişi kalması Bordo-Mavili takımın işini kolaylaştırdı. Gardı düşen Başakşehir karşısında Trabzonspor sahadan 3-0'lık net bir galibiyetle ayrılan taraf oldu. Bu karşılaşmada 3 puan geldi ama Trabzonspor her maçta bu kadar şanslı olamayabilir. Her şey ortada.
Bu nedenle Trabzonspor bu futbolunun çok daha üzerine koymalı.
Aksi taktirde yine çok geçmeden hüsran yaşanması maalesef kaçınılmaz olacağı ortadadır.

UĞURCAN YİNE DAMGASINI VURDU

Uğurcan Çakır...
Başarılı file bekçisinden ne kadar övgü dolu sözlerle bahsetsek az olur.
Bu sezon müthiş bir performans ortaya koyuyor.
Son Başakşehir maçına da damgasını vuran isim oldu.
Eğer Bordo-Mavili takım Başakşehir karşısında galip geldiyse bunda en büyük pay sahibi olan isim hiç kuşku yok ki Uğurcan Çakır oldu.
Kurtardığı penaltı atışının yanında bir birinden önemli pozisyonlarda kalesinde devleşen isim oldu. Uğurcan Çakır'ı kutluyoruz, başarılı grafiğinin aynen devam etmesini temenni ediyoruz...

SİKAN KENDİNE GELMELİ    

Trabzonspor'un devre arasında büyük umutlarla transfer ettiği isimlerden biri Danylo Sikan olmuştu.
Tarihi bir bonservis ücreti ödenerek alınan bu oyuncu şuana kadarki performansıyla bizleri hiç tatmin etmiş değil. Son Başakşehir maçında da sahanın en kötü isimlerinden biriydi. Oyunda kaldığı sürece hiç iyi bir görüntü vermedi.
Ne çalım atabildi ne de doğru dürüst pas verebildi.
Takıma adeta el freni oldu.
Yüksek bir bonservis ücreti ödenerek alınan bu oyuncudan kolay kolay vazgeçilmeyeceği ortada. Ancak böyle devam ederse kendisine ne kadar daha sabredilir bu soru işareti.
Sikan kendisine büyük fedakarlık yapılarak ödenen bonservis ücretinin karşılığını vermeli...

HÜSEYİN TÜRKMEN’İN DURUMU NE OLACAK?

Trabzonspor'un çiçeği burnunda teknik direktörü Fatih Tekke'nin Başakşehir maçında tek tartışılan kararı ilk 11'de Hüseyin Türkmen'e şans vermeseydi.
Hüseyin oyunda kaldığı sürece çok yetersiz kaldığı çok açıkça görüldü.
Hüseyin'in bu maçtaki vasat futbolunun yanında en büyük olumsuzluğu yine sakatlanması oldu. Hem futbolu diplerde olduğu gibi hem de sürekli sakatlık yaşayan bir oyuncu.
Adeta pamuk ipliğine bağlı gibi duruyor.
Yıllardır ortalarda yok ama bu oyuncu ısrarla kadroda tutuluyor.
Adam müzmin sakat. Durup dururken sakatlanıyor.
Trabzonspor gibi büyük bir kulüp böyle bir futbolcu yıllardır nasıl tutulur inanılır gibi değil.
Bu futbolcunun yerine U 19 takımının stoperine şans verilse çok daha iyi olmaz mı acaba? Buna cevap olarak olur tabi.
Çok daha iyi bir performans ortaya koyar.
Hüseyin ile yollar ayrılıp alt yapıdaki oyuncuların önü açılmalı.

ŞENOL GÜNEŞ HER ZAMAN DEĞERİMİZDİR

Şenol Güneş…
Trabzonspor'da Abdullah Avcı'nın ardından teknik direktörlük görevine büyük umutlarla getirilmişti. Kendisinden beklentiler çok fazla idi. Tecrübeli teknik adamın nezaretinde Bordo-Mavili takımın özlenen kimliğine bürüneceği düşünülüyordu.
Ama maalesef Güneş ile de bir türlü beklenen çıkış yakalanamadı.
İnişli çıkışlı bir grafik ortaya koyan Trabzonspor'da son Hatayspor yenilgisi ise bardağı taşıran son damla oldu. Bu mağlubiyet sonrasında Güneş ile yol ayrımına gelindi.
Futbolda maalesef bunlar var.
 Her şey başarıya endeksli.
Başarı gelmedikçe böyle ayrılıklar yaşanmaya devam edecek.
Şenol hocamız ilk göreve başladığında çok büyük hayallerimiz vardı.
Ama bu hayallerimiz hiç de beklediğimiz gibi gerçekleşmedi.
Böyle mi bitecekti demekten de kendimizi almadık.
Ancak işler yolunda gitmeyebilir ama Şenol hoca Trabzonspor için büyük bir değerdir.
Her zaman Trabzonspor tarihinde en güzel şekilde anılacaktır...