Şehrin iki gündür havasını koklayınca, stadyumdaki görüntüyü gözlemleyince, bir kez daha anladım ki, Trabzonspor,yönetimlere bırakılmayacak kadar kıymetli ve değerlidir.
Bakıyorum da, şehrin, kişiliği, kimliği,her şeyi Trabzonspor..
Çoluğu, çocuğu, genci, yaşlısı, erkeği ,kadını, esnafı , öğrencisi herkes Trabzonspor için seferber olmuş.
Yani bu şehrin üst kimliği Trabzonspor’dur.
Her şeyde olduğu gibi iş dönüp dolaşıp ekonomiye geliyor.
Ekonomi malum.
Her şeyin başı.
Kulübün ekonomisini bu çıkmazdan kurtarmak için seferberlik ilan edilmeli,bütün sivil toplum örgütleri bir platform kurup bu işe atarak makul bir ödeme planı ile Trabzonspor dar boğazdan kurtarılmalıdır.
Düşünün,Trabzon kaç gündür tüm Türkiye’nin gündemindeyse bunun tek nedeni Trabzonspordur.
Trabzonspor’u çekip alın Trabzon’dan geriye ne kalır?
Mütevazı bir Karadeniz kenti!
Maça gelecek olursak.
Trabzonspor ilk yarı boyunca Fenerbahçe’ye mahkum oynarken futbol şansı da yanındaydı.
Belki de taraftarların müthiş desteği Fenerbahçe’yi panikletip, psikolojisini bozdu.
Bir türlü golü atamadı.
İlk yarı futbolunda Fenerbahçeliler dışında hiç kimse memnun değildi.
Ancak bu sefer inat etmeyen Rıza Hoca’nın Sosa değişikliği ikinci yarıdaki görüntüyü tersine çevirdi.
Artık top oynayıp baskı kuran,oyunu istediği gibi çekip çeviren ve gol için saldıran bir Trabzonspor vardı sahada..
Nitekim Sosa-Abdülkadir işbirliğinde Abdülkadir’in Burak’a attığı mıknatıslı pasın Kral için gol yapmaktan başta şansı yoktu.
Daha önce Yusuf Yazıcı için kullandığım bir tabir vardı “İçindeki büyük futbolcu” diye..
Dün akşam bu futbolcu Abdülkadir’in içindeydi.
İkinci yarıda bütün takım olduğu gibi O ‘da her şeyini ortaya koydu.
**
Burak Yılmaz belki ikinci golü atıp maçı kopartabilirdi olmadı.
Lakin şunu açıkça gösterdi ki, çuvalla da para verseler Burak bu takımın sahiplenme duygusu yüksek karakteri,kişiliği ve en büyük silahıdır.
Burak bu takımda olmazsa, geride ortaya yavan bir Trabzonspor kalır.
Bu yüzden ne şartta olursa olsun Trabzonspor’un Kral’a ihtiyacı var.
**
Sevabıyla ,günahıyla bir Fenerbahçe maçı daha geride kaldı.
Sonuç itibariyle kazasız, belasız, mahcup olmayacağımız çok gerilimli bir maçı yüzümüzün akıyla geride bıraktık.
Artık Fenerbahçe ile oynanacak maçların çok makul derbi stresinden başka duygulara yer vermemesi gerekir.
Çünkü herkes geçmişte neyin ne olduğunu bizden iyi biliyor.
Kaldı ki bu büyük stresin Trabzonspor’a 7 senedir pozitif bir katkısı olmadı.
**
İkinci yarıya baktığımız zaman, futbol adına önümüzdeki maçlar için umutlandık.
Sosa adına sevindik.
Taraftarın ilgisi ve sağduyusu adına mutlu olduk.
Ne diyelim..
Önümüzdeki maçlara bakacağız..