TRABZON'DA ‘BİN BİN’İN
KONTROLÜ KİMİN?

İlgili mercilerin, hem ulaşımı hem de sosyal hayatı zamanın yeniliklerine göre dizayn etme çabalarını Trabzon şehrinin bir yaşayanı olarak tabii ki takdirle karşılıyoruz lakin.
Bin bin uygulamasıyla hizmete giren elektrikli scooterlerin kaidesiz kuralsız, bilinçsizce kullanımının trafikte adeta tehdit unsuru haline gelmesi, kanaatimizce kontrol mekanizmalarının gözünden kaçıyor.

Hulasa, başıboşluktan mütevellit vızır vızır akan trafikte yolun sağ şeridinde hızla yol alan da var, denge unsurunun hayli önem arz ettiği bu teknolojik aracın üzerinde telefonla video kaydı yapan da.
Umarız, zaman zaman iki kişinin kullandığına da şahit olduğumuz tek kişilik bu araçların usule uygun olarak hizmet vermesi noktasında denetim ve kontrol mekanizmaları kendini hissettirir.
Aksi halde…
Zaten yoğun olan şehir içi trafiğinde, başımızı ellerimiz arasına getirecek acı tecrübeler edineceğiz, bizden söylemesi.

***

KENDİMİZ ETTİK,
KENDİMİZ BULDUK

İklimler değişiyor.
Buna paralel mevsimler, doğa, bitkiler aynı seyirde.
Öyle, ilkokullarda türküsünü söylediğimiz…
‘Sonbahar, kış, ilkbahar, yaz’ sıralamasında da değil artık dört mevsim.
Kış beklerken yaza, yaz beklerken kışa gebe tüm coğrafyalar.

Keza bitkiler, börtü böcek olan biten karşısında zaten şaşmış vaziyette.
Bakıldığında yaşananların herkes farkında, hatta içten içe sorumlu bile arıyoruz.
Ama yine de kimsenin kendine toz kondurduğu yok.

Lafı fazla uzatmayalım.
Duruma koyulacak tanı belli aslında.
İnsanoğluna ait tüketim hırsı ve bencillik.

Anlayacağınız…
Kıyamete uzanan yolda, dört mevsimden az kaldı desek yersiz olmaz herhalde.
Çare belli.
Doğanın dengesiyle oynamaktan acilen vazgeçeceğiz.
Esasında hayata kaynak unsuru olan toprağı daha fazla incitmeyeceğiz.
Tüm canlılara saygı duyacağız.
Mevsimler şöyle dursun.
Bizden sonraki nesillerin…
Börtü böcek, karınca, kargaları sadece ansiklopedilerden tanımasını istemiyorsak, doğayı kale almaya mecburuz.
Sağlıcakla.