Bir çocuğun "HAYATININ ANLAMI, YAŞAMA GAYESİ OLAN EN ÖNEMLİ OLAN DUYGUSU", "TEMEL GÜVEN DUYGUSUDUR"dur. Temel güven duygusu, bebeğin İlk yıllarındaki yaşantılarından edindiği tutum ve davranışlardır.

TEMEL GÜVEN DUYGUSUNUNUN ÖNEMİ

"Temel Güven Duygusu"nun oluşma aşaması bebeğin doğduğu zamandan başlar ve anne ile iletişimi özellikle önemlidir. Bebeğin isteklerini ağlayarak ifade ettiği bu dönemde annenin ya da babanın kayıtsız kalması, bebeğin ihtiyacı olan durumlara umursamazlık yapması, ağladığında kucağına almaması, yemek saatini geçirmesi, altının değiştirilmemesi, yalnız bırakılması, sevgisiz ve ilgisiz bırakılması, değersizlik hissinin çocuğa istemeden bile yansıması kısaca; çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına yeterince önem verilmemesi çocuk için abartısız olarak "FELAKET!"tir. Bir çocuk, hatta bebeklik döneminden itibaren anne/babaya muhtaç olan bir evlat için dikkate alınmamak, görmezden gelinmek, çocuğun kendini kimsesiz hissetmesine neden olacaktır. Temel güven duygusunun eksik olduğu çocuklar ebeveynleri ile tam anlamıyla bağlantı kuramayacakları için onlarla olan iletişimleri ileriki yaşlarında kopuk olacak, bu kopukluk ergenlik döneminde daha da pik yapacaktır. Uzman yardımı alınmazsa da "KAYBEDİLMİŞ BİR ÇOCUK!" olacaktır.

TEMEL GÜVEN DUYGUSU GÜÇLÜ İSE

Çocuğunuz sizi sever, saygı duyar, dediklerinizi dinler, sizi önemser, size minnet duyar, sizi üzecek davranışları yapmak istemez, empatiktir, bağışlayıcıdır, arkadaşları ve çevresi ile arası iyidir, akademik başarıyı önemseme, gelecekle ilgili güzel hayaller kurma gibi davranışlar gösterir.

TEMEL GÜVEN DUYGUSU GÜÇLÜ DEGİLSE

Günümüz ebeveynlerinin ve gençlerinin psikolojik sorunlarının çoğu "Temel Güven Duygusu"nun eksikliğine yani çocukluk dönemine, yani aile yapısına dayanmaktadır. Çocuğunuz ile bağ kuramazsanız yani bir birey olarak ona davranılmamışsa sizi sevmez, size mecbur olduğu için yanınızda durur. İlk fırsatta ise evden gitme hayalleri kurar, kaçma eğilimi gösterir, aile ve arkadaşlarına zarar verir, kin ve nefret ile doludur, hayattan zevk almaz alsa bile başına buyruk takmaz bir yapısı vardır, intikamcıdır, zor affeder, bencildir, egoisttir, ailesi dahil kimseye empati duymaz, okula genel olarak gitmek istememe, okuldan kaçma, saygısızlık gibi davranışlar gösterir.

TEMEL GÜVEN DUYGUSUNUN GELİŞME AŞAMALARI
1) Ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkide tutarlılık ve süreklilik sağlandığında çocuk temel güven duygusu geliştirilmeye başlar.

2) Çocuğun dış dünyaya açılması gerektiğinde geri döneceği zaman ebeveynini bulacağını bilmek güven duygusunu pekiştirir.

3) Ebeveyninin hep yanında olacağını bilmek çocuk için güvenli bir ortam sağlar. Bu sayede çocuk aileye güvenli bir şekilde bağlanabilir.

4) Çocuklukta güvenli bağlanan bireyler ileride aile ve çevresine karşı güven problemlerini daha az hisseder. Bu durumda bireylerin yakın ilişki kurması kolaylaşır.

5) Güvenli bağlanması sağlanmadığı zaman bireyler, ilişkilerinde güven duygusunu oluşturmada zorluk çekebilir. Bu durumda güven duygusunun zedelenme ihtimali ortaya çıkar.

ÇOCUĞUMA TEMEL GÜVEN DUYGUSUNU KAZANDIRDIM MI?

Bebeklik döneminde temel güven duygusunun kazandırılmaya başlandığının ilk kanıtı uykuya dalmada rahatlık, uyku derinliği, beslenme sorunları olmaması, bağırsak çalışması gibi örneklerdir. Yine annenin yanında olmadığında bebeğin aşırı tepkisel davranmaması, ailesinin yokluğunda onlar geri dönene kadar sakin kalmasıdır. Annesinin geri döneceğine inanan çocuk anneye o an uzakta bile olsa güven duyar ve geleceğinden onu bırakmayacağından emindir. Çocuk için anne sadece lafta değil gerçekten onu seven, ona değer veren bir annedir. Bu durum da çocuklar için "Güvenli Bağlanma" anlamına gelmektedir.

Güven duygusu kazandırılmış çocuklar; "Mutlu, Özgüvenli, İradeli, Başarılı" olan çocuklardır. Tam tersi olduğunda ise çocuk "Sevgisiz, Kaygılı, Özgüvensiz, Mutsuz, Kızgın, Kararsız, Başarısız" çocuklardır. Bu çocuklar anneleri/babaları gittiği zaman ağlar, ağlama krizleri geçirir ve zor sakinleşir. Anneleri geri döndüğünde ise ona kızar ve durumu  protesto etmek için kızma, küsme, ağlama gibi davranışlara girerler. Bu durum çocukta "Kaygılı/Kaçıngan" bağlanma olduğunu gösterir, "Kaçıngan Bağlanma" annelerinin ya da ebeveynlerin çocuğa karşı duyarsız davrandığı ailelerde görünür.

Çocuğunuzda akran zorbalığı, arkadaşlık kuramama, özgüvensizlik, tembellik, akademik başarısızlık, erteleme, aile bireylerinin dediklerini dikkate almama, başına buyruk olma, kuralsız ve sınırsız olma, aile bireylerinden kaçma, onlardan uzak durma gibi özellikler varsa temel güven duygusu oluşmamış ya da eksiktir.

NOT
Temel güven duygusu kati suretle "ÇOCUĞUN HER İSTEDİĞİNİ ALAYIM BİR DEDİĞİNİ İKİ ETMEYEYİM, ONA OLAN SEVGİMİ BU ŞEKİLDE BELLİ EDEYİM!" mantığını kapsamaz. Çünkü buradaki önemli olan şey çocuğa bebeklikten itibaren nasıl davrandığınızdır. Çocuğun dikkati sizin maddi durumunuza değil direkt olarak davranışlarınıza odaklanır. Doğru davranan, yeterli olacak kadar maddi şartlar sunulmuş çocuk zaten mutludur. Unutmayalım ki bazı  davranışları ancak yerine gelmesi gereken diğer davranış tamamlar. Bu durumunu yapboz parçalarının eksik ya da tam olmasına benzetebiliriz.

SONUÇ OLARAK

Eğer ki çocuğunuzun davranışlarında eksik olmadığını düşünüyor ve bunu alenen hissediyorsanız ne mutlu size!.. Aksi halde davranışları size farklı geliyor ve iletişim olarak kopuksanız "Temel Güven Duygusun"dan yoksun olduğunu hissediyorsanız en kısa zamanda bir uzmana başvurup, acil şekilde aile ve çocuk bağını kurmanız gerekmektedir.

SAĞLAM ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK, BOZULMUŞ YETİŞKİNLERİ DÜZELTMEKTEN DAHA KOLAYDIR! (DOSTOYESVSKİ) 

Bir sonraki yazımız "Çocuklara Hayır Deme Sanatı"nda görüşmek üzere… Sağlıklı günler dileriz...