Merhaba bir önceki yazımızda "Çocuklarda Sevgi ve İlgi Dengesi" konusunda konuşmuştuk. Bugünkü yazımızda ise "Çocuklar ve Hitaplar" konusunu konuşacağız.
BİRİNCİ BÖLÜM
Geleceğimizin mirası, güzel yarınlarımızın kahramanı olan çocuklarımıza karşı üslubumuz dikkat edilmesi gereken konuların başında gelmektedir. Çünkü iletişim dinamitlerinin birinci basamağını hitaplarımız oluşturmaktadır. Hitap olarak kullandığımız cümleleri dikkatlice seçerek kullanmamız, hitaplarımızda son derece özenli olmamız gerekmektedir. Çocuklar kendilerine karşı söylenen kelimelere, cümlelere çok dikkat ederler. Olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin onlara söylenenler hafızalarına kaydolan konuşma metinleri gibidir. Çocuklarımız ile aramızda olan konuşmalar sakin tonda ve aile arasındaki bağı koparmayacak şekilde olmalıdır. Çocuk, anne ya da baba konuşmaya başladığında ne tarafa kaçacağını bilmez hâlde değil! "Acaba annem/ babam bana ne diyecek?, diye sevgi dolu gözlerle bakan bir duruşa" bürünmelidir. Bunları yapan aileler çocuk için sevilen, sayılan, çocuğun gönlünde "taht kurmuş" olan anne /babalar kervanında olacaktır. Diğer yandan bazı ailelerimiz ise bu konuda daha farklı yol izlemektedir. Gözlemlediğim bazı aileler çocuğun yaşına, gelişim düzeyine aykırı kelime ve cümleler kullanmaktadır. Bunlar çocuk için anlamlandırılamaz hitaplara karşılık gelmektedir. Çünkü çocuklar onlara yabancı olan ya da gelişim aşamalarına uymayan hitapları kabul edemezler dolayısıyla sadece onlara uygun olan iletişim dilini kabul eder. Çocuklarımıza ilgimizi alakamızı hissettirirken, uyarırken, överken, seslenirken, severken her zaman olması gereken hitaplar kullanılmalıdır. Yerini dolduran hitaplar çocuklar için hedefe varmada etkilidir. Çocuğa bir konuda uyarı ya da eleştiride bulunduğunuzda ama üslup olarak kelimeleri rastgele kullandığınızda çocuk için bu davranışınız hiç de dikkat edilmesine gerek olan bir uyarı veya eleştiri olmayacaktır.
İKİNCİ BÖLÜM
Çocukların âleminde onlara iyi gelmeyen, gelişimine uymayan cümleler onların kişilik gelişimlerini, benlik değerlerini, sosyal gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Olumsuz hitaplarla çocuğa hakaret ederek yaklaşmak, yerden yere vurur vari davranışlar onu sizden uzaklaştırır ve aranıza yok yere mesafe koyarsınız, daha da ötesi size düşman olur. Oysaki olumlu hitaplar ve güler yüzlü yaklaşım ile sonuç alamasanız bile çocuğunuz ile aranızdaki çiçekleri soldurmamış olursunuz. Yine sevgimizi ve takdirimizi de belli ederken aşırı olan tepkiler vermek yanlış olur. Çocuklar seviyesi yüksek olan hitapları hak edip etmediklerini bilirler. Yani boşuna çocuğa abartılı davranışlara gerek yok. Bu şekilde tavırlar onun hayal âleminde, olmadığı gibi biri yapar ve bu durumu taklit etmekle birlikte verilen sevgi ters etki yapar. Bahsettiğimiz hitaplardan bazıları örneklerdeki gibidir.
OLUMLU OLANLAR
1) Aşkım, sevgilim! (O sizin aşkınız yani partneriniz, eşiniz vs. değil!)
2) Sana kurban olurum! ( çocuğun gözünden düşüren, her dediğimi yapan bana tapan anne/ baba)
3) Sana ölürüm/ Allah benden alsın sana versin! ( yine çocuğun gözünde aileyi yok eden, değerini sıfırlayan cümlelerden)
4) Sen ne istiyorsun söyle onu yapalım!
5) Sen nasıl istersen!
6) Sen istersin de olmaz mı?
7) Fiyat önemli değil aslan oğlum/prenses kızım ne isterse o olacak!
8) Sen ne dedin de biz hayır dedik!
9) Sen anlamazsın annesi oğlum/kızım bilir!
10) Anne ol oğlumu/kızımı üzme!
11) Baba ol da oğluma/ kızıma istediğini al!
OLUMSUZ OLANLAR
1) Başka çocuklar senin gibi değil ama!
2) Dün doğdun bugün bana hayır mı diyorsun!
3) Zaten sen ne anlarsın!
4) Şuna bak, şu tipe bak!
5) Bana takdir dışında karne getirme!
6) Sen küçüksün bir sus bakalım!
7) Her şeyi ben mi diyeyim? biraz kendin düşün!" gibi cümleler olarak çoğaltabiliriz....
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çocuklarımız anne karnından itibaren seslere aşinadır. Doğduktan sonra anne ve babasının sesini duyunca gülümseyen bebeklerle karşılaştığınız olmuştur. Ta ki bu dönemlerden itibaren sesi bilen, sizi tanıyan bebeğin çocukluk çağında onunla konuşurken nasıl bir tavır izlendiği konusunda hassas olması, son derece gerçekçi ve olağan bir durumdur. Çocuklarınıza düzgün, sevecen yaklaşımlarınız ile onları kazanırsınız ama olumsuz tek bir adım atmanız halinde ise size tepki olarak onun da ayakları geri geri gidecektir Terbiyenin sırrı çocuğa saygı ile başlar... (Ralp Waldo Emerson) Bir sonraki yazımız "Çocuk Dünyasında Akademik Başarı"da görüşmek üzere, sağlıklı günler dileriz...