Türkiye'de yaşayan her vatandaşın geleceğini sağlamak, onun yaşam standartlarını yükseltmek, ülkenin yöneticilerinin birinci ve asli görevidir.

Hiç kuşkusuz, vatandaşın namusunu korumak ve kollamak devletin asli vazifesi olduğu gerçeğiyle, aksi bir düşünce çok büyük sorunlara yol açar.

Bugün Türkiye'de çok tehlikeli işgal planları devreye sokulmuştur.

Anadolu'nun milli mücadelede elde ettiği kazanımlar tek tek yok edilmekte ve kaybedilmektedir.

Bu ülke şov mantığıyla idare edilebilecek ülke değildir, bunu bu anlayışa dahil etmek, zayıf irade ve yönetim mantığıdır ve kabul edilemez.

Bu düşünce ile sığınmacı, göçmen, mülteci adı altında Türkiye'ye yüzlerce insan giriş yapıyor, bütün sınırlar yol geçen hanı gibi, giren ve çıkan belli değildir.

Ülkenin yöneticilerinin bu hassasiyeti göz ardı etmesinin izahı ve mantığı yoktur ve de ucu açık tehlikenin asla karşılığı yoktur.

Türkiye'de bu çok tehlikeli durumlara sahne olan Türkiye'nin her yanı olduğu gibi, Trabzon'un her yerine gelen yabancılar büyük tehlikelere yol açmıştır ve açmaya devam etmektedir.

İldeki bütün asayiş ekiplerinin de büyük sıkıntı yaşadığı bu tehlikenin derhal ve şartsız önlenmesi gerekmektedir.

Özel olarak çok aşırı doğum ortamında bulunan sığınmacı, göçmen, mülteci adı altındaki yabancılar devletin her türlü çok özel statüde bütün imkanlarından yararlandırılmaktadırlar.

Tüm Türkiye'de olduğu gibi, Trabzon halkı çok büyük infial halindedir.

Bu ciddi durumun acil çözülmesi gerekmektedir.

Bu konu çok ciddi ve çok tehlikelidir, ülkesini seven her vatanseverin yarın çok daha geç olmadan gerekeni yapması lazımdır.