Evet, toplumun içinde yaşam süren bizler, yaptığımız görev her ne olursa olsun, duyarlılık ile hayatımıza yön vermek zorundayız.
Öyle veya böyle, kendi iç dünyamızda oluşturacağımız her düşünce, yarın ile uyumlu ise, uygulamak için tereddüt etmeden gereken yapılmalıdır.
Her vatandaşın uyması gereken mutlaka birinci derecede görevler olduğu gibi, zamana yayarak yurttaş olma özelliğini taşımak zorundayız.
Sıralamaya dahil etmiş olduğumuz her düşünce, bir başka kişinin öz güvenine zarar vermemeli, onun yaşam özgüvenine ipotek oluşturmamalıdır.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün, yani vatandaşlık görevi tanımına işaret eden, sokakta yürümek, alış veriş yapmak, otobüste yolculuk etmek, evde istirahat etmek, normalde alışveriş yaparken sırada durmak vs. ile bizleri sınırlayan çok eylem vardır.
Bugün, bizi rahatsız eden ortamın dışına çıkmak istiyorsak, bir başka kişinin hayatını etkileyecek, kısıtlayacak ortamların oluşmamasını sağlamak gerekir.
Tüm bu eylemsel düşüncelere ışık olan, bir başka önemli husus ise, yaşadığımız bu toplumu, ülkenin yüksek çıkarlarını korumak, bayrağına sahip çıkmak, en asli ve vicdani görevimiz olmalıdır.